Добавил:
Upload Опубликованный материал нарушает ваши авторские права? Сообщите нам.
Вуз: Предмет: Файл:

AIKPAAZADE. OSMANOULLARI’NIN TARH. 2003

.pdf
Скачиваний:
866
Добавлен:
09.02.2015
Размер:
5.24 Mб
Скачать

Aşık Paşazade 1 Osmanoğulları'nın Tarihi

bebi iledir. Bu ağaç şimdi bile duruyor, fakat artık kütük ol­ muştur. Yanında da bir kuyu bulunmaktadır.

Şiir

Padişahlardan kalan şey nefes ve duadır. Padişahtan divana kadar söz geçiren de duadır.

Nefestir dua, doğar ağızdan Tercümana haberler söyletir.

Yine ağızdan çıkan dua ve sözler Kabul edilip insanı muradına eriştirir.

Çeşit çeşithikmet ve manalar duadan yazılıp ortaya çıkar, Bunların hepsi söz olarak nefesten anlanıp söylenir.

Padişahın kutlu nefesine bir bak

Kabul olup insanları muradına ulaştırdı.

Eğer zamanın padişahı olan Murad Han dua ederse Kaleler yıkılır ve bu hal devrin diline düşer, söylenip durur.

BÖLÜM 54

Padişahın Edirne'ye vannca ne yaptığını anlatır.

Veziri Hayreddin Paşa'ya, "Gidin! Evrenoz'la o vilayetleri fethedin." diye emretti. Evrenoz da Gümülcine'yi uç edinip oturur iken Barı'yı İskete'yi, Marula'yı bunların hepsini fet­ hetmiş, haracını da padişaha devamlı göndermişti. Ayrıca başka iliere akınlarda bulunurdu. Delü Balaban'ı Sirez'in üstünde komuş, orada otururdu. Şahin de gidip Kavala'yı, Dırama'yı, Zihne'yi, Sirez'i ve başka vilayetleri teker teker anlaşarak aldı.

O da padişahlığın kanunu ne ise yerine getirdi. Hüküm­ clara gönderilecekleri gönderdi, Allah için çarpışan yiğitle­ re verileceğini de onlara verdi. Sonra Karafirye'ye gittiler. Orası da, bütün köyleri ve bucaklarıyla fethedildi. Alınan vilayetleri tırnar erlerine bölüştürdüler ve kafiderine de ha-

122

Günümüz dilinde: Osmanoğulları'nın Tarihi

raç belirlediler. Sonra sevinç, başarı ve kutluluklada padi­ şaha geldiler.

Bu kez Sirez'i Evrenoz Gazi'ye uç verdiler.

Şiir

Hayreddin Paşa memleketler fethetti, Her bir ülke sakinleşip rahata kavuştu.

O, bu Osman nesiine güzel hizmette bulundu, Yaptıklarını iller ve ülkeler beğendi.

Padişahın yanında kıymetli, değerli oldu, Bunu bütün ülkelerin kabul etmesi gerekir.

O vezir olan Hayreddin'in sayesinde, kanunlar Düzenlendi, balışişler verildi ve bu her bir vilayet

tarafından bilindi.

Bu düzenlemeleri Hayreddin yaptı;

Bu nizarn ve intizamı bütün ülkeler beğenip kabul etti.

Nizarn intizam pek çok yerde kapılar açar Şimdi her yere bir çekidüzen verildi.

Vezir Hayreddin düzeni sağladığı, ülkeyi erkan ve esaslara bağladı.

Artık herkes Allah yolunda çalışmalıdır.

BÖLÜM 55

Şahin Lala ölünce, beylerbeyiliğin Kara Temür Paşa'ya verildiğini, onun neler yaptığını, önce ne tarafa gönderildiğini ve nereye gittiğini anlatır.

Beylerbeyi olduktan sonra, önce Samhan iline gönderdiler. Oradaki konup göçen obaları alıp Sirez'e iletti. Sonra Arna­ vut ülkesine ve Manastır'a yöneldi. Çok askeri olduğundan geldiği gibi Manastır emri altına girdi ve haraç kondu. Son­ ra gelip Selanik tarafına, Karlu iline varıncaya kadar akın ettiler. Ve bu fetih yedi yüz seksen yedi tarihinde gerçekleş­

ti (M.l385). Onu da anlatayım.

123

Aşık Paşazade 1 Osmanoğulları'nın Tarihi

Şiir

Bu felek bir daha dönrnek ister,

Neler olacağını hikrnetlerle anlat ve bildir.

Kılıçlar vurulup kanlar dökülsün Süngüler askerin elinde neşter olsun.

Gaziler şehit olup kafider kırılsın

Bir hain alçak sonunda padişah'ı şehit etsin.

Bu zamanda feleğin bahtı dönüp

Size bu yıldızın neler yaptığını bir görün.

BÖLÜM 56

Murad Han Gazi'nin Sırp kralıyla ne şekilde mücadele ettiğini anlatır.

Sırp kralı önce Murad Han'a elçi gönderdi ve "Gel Koso­ va'da buluşalırn, sen de oğlanlarını yanında getir. Benim de bir oğlum var, ben de getireyirn. Hele bir gel, buluşalırn, ya savaşır veya barış yaparız. Allah ne takdir etmişse ona razı olalım." dedi. Padişaha pek çok hediyeler de gönderdi. Son­ ra rnektubunda, "Kardeşim Han!" diye yazmıştı. Ayrıca rnektubunda, "İyi ve sağlam şekilde hazırlanıp gel. Ben de seni iyi hazırlıklada karşılarırn." dedi.

Murad Han Gazi iki oğlunu da yanına almıştı. Biri Kütah­ ya ve Hamidili sancağına sahip olan Bayezid Han, diğeri de Karasi Sancağı beyi Yakup Çelebi idi. Murad Han Gazi, "Bütün illerin beyleri seçme askerler toplayıp hazırlanıp gelsinler." diye buyurdu.

Şiir

Bayraklar açıldı, davullar çalındı

Bu beylerin birbirleriyle yarışına bir bak.

Allah için savaşa çıkıp yürüdüler;

Gaziler buluşup sözlerini yerine getirdiler.

Gaziler at üstünde namaz kıldı. Padişah da Allah'a çok yalvardı.

124

Günümüz dilinde: Osmanoğulları'nın Tarihi

Allah'a, "İslam dini senindir, sana kusursuz itaat da benim içindir.

Lakin ben isyan denizinde boğuldum, Sen yardım et ve lütuflarda bulun." diye,

Böyle yalvarıp kafirlerle karşılaştı, Her iki tarafın askeri de saf bağladı.

Kafider Müslüman askerlerini görünce derhal yönlerini o tarafa çevirip yürüdüler. Sağ tarafta Bayezid Han, sol taraf­ ta Yakup Çelebi durup, yerlerini aldılar. Gaziler de, "Alla­ hu ekber" diye tekbir sesleriyle kafidere karşı yürüdüler. Şehzadeler yarışırcasına düşmanla çarpıştılar. Sağ koldan Bayezid Han, sol koldan Yakup Çelebi son gayretle savaştı­ lar. Sırp kralı Yakup Çelebi tarafına yüklendi, ancak kafir­ ierden pek çok asker öldü.

Beri yanda Miloş Kübile adlı bir kafir, mızrağını sürüye­ rek ve şapkası elinde olarak padişaha doğru yürüdü. Gazi­ ler karşı çıktılar. Ancak o kafir, "Gidin, ben el öpmeye gel­ dim ve hem müjde getirdim." dedi. Sırp'ı oğluyla tuttular. "İşte getiriyorlar" deyince, gaziler uzak durdular. O kafir yaklaşınca mızrağını çevirip Padişah'a vurdu. Hemen padi­ şahın üzerine çadır kurdular. Bayezid'i sancak dibinde bı­ raktılar. Beri tarafta Yakup Çelebi kafideri bozguna uğrat­ mıştı. Gelip Yakup Çelebi'ye, "Gel seni baban ister." dedi­ ler. Çadıra gelir gelmez onu da babası gibi ettiler. Sırp'ı oğ­ luyla getirip onların da işini bitirdiler.

O gece asker arasında üzüntü ve kargaşa oldu. Sabah olunca Bayezid Han'ı padişah yaptılar. Gelip tahta oturdu ve Edirne tarafına yöneldi.

Bu hadise tarih olarak hicretin yedi yüz doksan birinde meydana (M. 1389) geldi.

Şiir

Alem yine nazlanmaya başladı. Akıllı insan bunu ibretle seyreder.

125

Aşık Paşazade 1 Osmanoğulları'nın Tarihi

Dünyada baştan başa arzu ve istek rüzgarı esti; Söylemeler sustu, söyleyenler de dilsiz kesildi.

Aşıki bu ibretler yerini seyretmek için geldi.

O, sanatları ve güzellikleri görüp hayrette kalıp susar.

En büyük sanatkar olan Allah sanatına görüntü yeri olarak

Neyi yarattı? İşte bütün bu toplulukta insan ayna durumunda oldu.

BÖLÜM 57

Bayezid Han tahta çıktıktan sonra neler yaptı; onu anlatır.

Bayezid Han tahta oturunca Sırp ülkesine Kıratava yöresi­ ne ve bütün civarlarıyla Üsküp'e İshak Bey'in efendisi olan ve babasını aratmayan Paşa Yiğit Bey'i, Vidin'e ise Firiz Bey'i gönderdiler. Kısacası Sırp vilayetinin büyük kesimini idaresi altına alıp sonunda saadet ve gönül hoşluğuyla Edirne'ye geldiler. Gazi Murad Han'ın cenazesini ise Bur­ sa'ya göndermişler idi.

Bayezid Han Rumeli'nde bulunduğu sırada Karamanoğ­ lu vurgunculuk yapmıştı. Evrenoz'u tekrar Sirez'de kodu­ lar. Vardığı gibi hemen Vüdene'yi aldı. Çıfroz'u da fethetti. Beri yanda Firiz Bey Vidin'den geçerek Eflak'a akınlarda bulundu. Hadsiz hesapsız ganimetle döndü. Bosna iline de Paşa Yiğit Bey bakıyordu.

Edirne'de bulunduğu sırada Bayezid Han'a pek çok esir ve sayısız meblağlar getirdiler. Sonra Padişah Bursa'ya gel­ di ve hayır kurumları yapmakla meşgul oldu. Cami yaptı, karşısına medrese ve bir hastahane ile Ebu İshaki'ye zaviye yaptı. O vakit beylerbeyi olan Kara Temürtaş'ı Edirne'de bı­ rakmıştı. Ona haber gönderdi, o da Bursa'ya geldi.

Şiir

Bir padişah yerli yerinde harcamak için Sırp ülkesini ve madenierini ele geçirdi.

126

Günümüz dilinde: Osmanoğulları'nın Tarihi

Kafirlerin hükmettiği bu ülkeler Artık şimdi padişahın emri altındadır.

O bütün hazineleri Allah yolunda harcar Ve o ihsan sahibi bugün Bayezid Han'dır.

Osman nesiine adalet, cömertlik ve ihsan yaraşır; Zaten hazineler sahibi olan Allah bu sülaleyi onun için

sevmiştir.

BÖLÜM 58

Bayezid Han'ın Alaşehir'e varıp orayı nasıl fethettiğini anlatır.

Alaşehir vilayeti o zaman Müslüman topraklan arasında kal­ mış, padişahı kafir olan bir yer idi. Bunlar Aydınoğlu'yla iyi ilişkiler kurup hayatlarını sürdürürlerdi. Bayezid Han hemen gazaya niyet edip Alaşehir'e yöneldi. Daha vilayete varmadan yolda, "Kimsenin haksız yere bir çöpünü bile almasınlar ve bir kimse bu emri kabul etmezse sorumluluğu üzerine almış olup ölüm cezasına çarptınlacaktır." diye emir çıkarıp yasak koydu.

Padişah varınca kafider şehrin kapılarını kapattılar ve sa­ vaşa başladılar. Bayezid Han şehrin yağınalanınasını emir edince kafider işitti, aman dileyip şehri anlaşmayla verdi­ ler. Padişahlığın kanunu ne ise ona göre işlemler yapıldı.

Aydınoğlu da itaatle padişaha geldi. Ülkesinin bir kısmı­ nı kendine verdiler. Kalelerine asker yerleştirip Bayezid adına hutbe okunup para bastırıldı. Tırnarların beratına da padişahın nişanı vuruldu. Aydınoğlu, Ayasuluk'ta (Selçuk) idi. Tire'ye getirdiler. Ayasuluk'u kendi kullarına verdi, an­ cak Aydınoğlu'na ait Vakıfların işletimi yine kendisine ve­ rildi. O da ecel gelinceye kadar buradan bir yere gitmeme­ ye söz verdi. Sonra ülkesinin Osmanlı topraklarına katılma­ sı üzerinde anlaştılar. Ardından padişah Samhan iline yü­ rüdü. O da aynı şekilde ele geçirildi. Az zaman sonra o han­ lar vefat edince, Samhan vilayetini Karasi vilayetine katıp ikisini de oğlu Ertuğrul'a verdi.

127

Aşık Paşazade 1 Osmanoğulları'nın Tarihi

Ardından Menteşe vilayetine yürüdü. Menteşeoğlu kaçıp

Timur'a gitti. Onun ülkesinin sipahi ve beylerinin bazısı haniarına karşı gelip asi olmuşlardı. Bunların hepsi Bayezid Han'a bağlılıklarını bildirdiler. Yine tımarlı tımariarını sİpa­ hilerine göre kararlaştırıp verdi.

SORU.- Bayezid Han bu vilayetleri ele geçirirken zorla mı, yoksa iyilikle mi aldı?

CEVAP.- Hepsini adalet ve iyilikle aldı. Çünkü önceki beyler halkı zulümle incitmişlerdi. Bayezid Han her vilayete gelince, halk karşıladılar. Onun adaleti ve kutlu iyiliklerine bakarak bir kısım idareciler de gelip bağlılıklarını bildirdiler.

Bu fetih de hicretin yedi yüz doksan ikisinde (M. 1390) gerçekleşti.

Şiir

Alemdeki taşınmalar gelip gitmeler hiçbirzaman eksilmedi, Yalnız halkın dedikodusu da kesilmedi.

Ancak halkın dedikodusu eksilmez, özellikle Beylerin de dövüşü kavgası çoktur.

Bunlar insanı içine alıp yutantoprağa ''benimdir'' derler. Ancak bu yurt aç kurda benzer, insanın gücünü

kuvvetini alır.

Ömür ise dalgınlık ve gaflet atma binip gitti, Varacağı yerde eceli, ölümü karşısında hazır bulur.

Ey Aşıki Tanrı'dan dile de bu Osmanlı soyunu Yüce Allah güzel karşılasın.

BÖLÜM 59

Bayezid Han'ın İstanbul'a varmasının sebebi ne idi ve orada neleryaptı, onu anlatır.

Sultan Bayezid büyük bir orduyla Bursa'dan çıktı, Gelibo­ lu'ya geçti ve Edirne'ye vardı. Asıl niyeti Macaristan vilaye­ tine gazaya çıkmak idi. Ancak İstanbul'un bir casusunu tut­ tular. Elinde de, "Türk senin üzerine geliyor." yazılı bir

128

Günümüz dilinde: Osmanoğulları'nın Tarihi

mektubu haber vermesi için Macaristan'a götürüyordu. Ca­ susu tutup padişaha getirdiler. Casus doğru söyleyerek, "Benden önce de başka casuslar gönderrnişlerdi." dedi. Bu­ nun üzerine Kara Temürtaş, "Hey yüce ve kutlu padişahım! Bu İstanbul'un tekfuru çok fitneci bir kafirdir. Ayrıca bu topraklarımız arasında bu kafir şehrinin ne işi var? Allah fırsat verip kısmet etti. Alaşehir'i fethettiniz. Bunu da fet­ lıetmeniz vacip oldu" dedi. Sultan bu sözü işitince kabul et­ ti ve İstanbul'un üzerine gelip denizden ve karadan kuşat­ tılar. Kara tarafından pek çok yerde mancınıklar kurdular. Daha o zaman topu bilmezlerdi. Bu topun çok çok yapımı Sultan Murad'la oğlu Sultan Mehmed Han zamanında ger­ çekleşti. Kısacası İstanbul şehrini zorlayıp sıkıntıya soktular ve çok bunalttılar. Ancak bir gün aniden "Macaristan kafir­ Ierinin Tuna'yı geçtiğini ve Sofya üzerine yürüdüklerini" bildiren bir haber geldi. Padişah mancınıkları ateşe atıp yü­ rüdü. Alacahisar yöresinde kafiri karşıladı. Kafider İslam ordusunu görünce, kuvvetlerini ikiye ayırıp İslam ordusu­ nu araya aldılar. Ancak Türk kuvvetleri de önceden ikiye ayrılmış ve padişah da pusuya girmişti.

Gaziler kafirlerin üzerine hücum edip yürüdüler. Öteki kafir bölüğü de savaşa karışıp gazileri ortaya aldılar. Padi­ şah da fırsat bekliyordu. Kafider gelir gelmez pusudan çı­ kıp düşman ordusunun üzerine atıldı. Düşman askerleri pusudan çıkan Türk kuvvetlerini görünce bozulup kaçma­ ya başladı. Öndeki yiğit askerler kralı bastılar. Yüce Tan­ rı'nın yardımıyla kafir askerini öyle kırdılar ki kırmaktan usanıp esir aldılar.

Umur Bey de dedikleri Kara Timurtaşoğlu var idi. Bu sa­ vaşı bana o anlattı. O; "Bizim kendi halkımız içindeki esir sayısı iki binden çok idi." der.

Sözün kısası Rumeli ve Anadolu halkının esirsiz hiç kim­ sesi kalmamış idi. Gaziler pek fazla ganimete kavuştular. İş­ te o zaman Macaristan'ın kralı az bir kafir askeriyle kaçıp kurtuldu. Zaten başını zor kurtarabilmişti.

129

Aşık Paşazade 1 Osmanoğulları'nın Tarihi

Şiir

Sultan Bayezid burada gaza etti Kalan kafirlerin hep ödü koptu.

Bosna vilayeti ve Sırplar haraca bağlandı, Ayrıca Arnavut'a çok asker gitti.

Eflak beyine, "Çabuk gel ve kalem al." dedi. Ve tekrar İstanbul'u kuşatmaya karar verdi.

Bu savaş, tarih olarak, hicretin yedi yüz doksan üçünde (M. 1391) Sultan Bayezid tarafından yapıldı.

BÖLÜM 60

Sultan Bayezid'in İstanbul'a yeniden gelmesiyle neler yaptığını anlatır.

Padişah büyük bir ordu toplayarak tekrar İstanbul üzerine geldi. Kocaeli'nden Yoras'a çıktı. Ayrıca Yahşı Bey'i gön­ derdi. Şile'ye gelip anlaşarak şehri aldı. Padişah da aske­ riyle Yoras'tan geçti. Sonra Boğazkesen'in üst yanında bir hisar yaptı; ona Güzelce Hisarı derler. Kale tamamlanınca içine asker koyarak kuvvetli şekilde kapattı.

İstanbul tekfuruna, "Çabucak şehri boşalt, bana ver, yoksa hazır ol, üzerine geliyorum." dedi. İstanbul tekfuru bu habe­ ri alınca hemen elçi ile, içi altın ve gümüşle dolu yüz balığı* Ali Paşa'yla öteki paşalara gönderdi. Paşa da sandık ve kese ile balıkiara karşı vardı. Niçin varmasın, çünkü gelen gayet saygınlığı bulunan elçidir, ayrıca barış yapmak ve iş başar­ mak için gelmiştir. Zaten getirdikleri söz kesen, dil tutandır.

Bunun üzerine Ali Paşa da acele ile padişaha gitti ve buluş­ tu. İstanbul tekiurundan çok çok yaltaklanmalarda bulundu. Sözün kısası ne ettiyse etti padişahı anlaşmaya razı etti. Buna göre padişahın İstanbul içinde kadısı oturacak, bir mahalle mescidi olacak, yılda da sultana on iki bin ffiori haraç vere-

*Rüşvet olarak kuşların veya balıkların içlerine altın doldurup gönderme adetine işaret edilmektedir.

130

Günümüz dilinde: Osmanoğulları'nın Tarihi

cekti. İşte bu şartlada sulh yapıldı. Gidip Tarakçı ve Göynük hisarı etrafındaki köylerin halkını sürüp İstanbul'a getirdi. Bir yanında o mahalleyi kurdu ve o camiyi yaptı. Ayrıca ka­ dı tayin etti. Her zaman Müslümanlar arasındaki işlere o haa­ kim bakardı. Fakat kafir Müslümana egemen olamazdı.

Bayezid Han'ın Timur tehlikesi üzerine tekfur, o mahalle­ yi ortadan kaldırdığı gibi halkını da şehirden sürdü ve o ca­ miyi de yıktı. Şimdiki zamanda o insanlardan daha Tekir­ dağı'nda Göynüklü derler bir köy vardır.

Bu fetih hicretin yedi yüz doksan üçüyle dördü arasında (M. 1391-92), Sultan Bayezid tarafından gerçekleştirildi. Yi­ ne de en iyisini Allah bilir.

Şiir

Bu felek hem döner hem de yan yan bakışlar fırlatır; Kimini Rüstem kimini de Hamza mertebesine çıkarır.

Her an dönüp dolaşarak bin şekil ve nakış bağlar, Hükümdarların tacını alıp ayak altına atar.

Kiminin isteklerini yükselttikçe yükseltip kabartır, istek ve arzu göğünde uçurur.

Kimisi o güzelliğe can ve gönül verir; Güzellik sahibi de eziyetler yaparak nazlanır.

Kimisi gece gündüz gayret edip para pul peşinde koşar; Kimisi de saç sakal kazıtıp başını kel ve çıplak yapar.

İnsanlara bakınca hepsinin bir babanın oğlu olduğunu görürsün.

Böyleyken niçin uzun dövüşlere girişirler, buna şaşmak gerek.

BÖLÜM 61

Bundan sonra Sultan Bayezid'in ne işlerle uğraşfığını anlatır.

Niğbolu'yla Sillisire (Silistre)'yi fethetti. Sonra Mora tarafı­ na gitti. Karafirye'ye gelince kendi orada kaldı ve dört bir

131

Соседние файлы в предмете [НЕСОРТИРОВАННОЕ]