AIKPAAZADE. OSMANOULLARI’NIN TARH. 2003
.pdfAşık Paşazade 1 Osmanoğulları'nın Tarihi
ca Vidin Sinanı, "Düşman şurada padişahımızın hisarını döverken biz hiç tınmıyoruz ve suskun oturuyoruz, bu doğru mudur?" cevabını verir. Beylerbeyi, "Burası senin ucundur, bize bir dil tutup getirmiyorsun. Eğer getirsen biz de ona göre hazırlık yaparız." dedi. Arkasından, "Yoksa gi dip padişahın askerini yok yere düşmana kırdıralım mı?" dedi. Vidin Sinanıbunun üzerine, "Düşmanın top seslerin den atlarımızın tavlada tavlasını kırması dil değil de nedir? Artıkbizim kulağımız top seslerini öğrendi." dedikten son ra atlanıp "Hey gönüllü gaziler; gaza erenlere mahsustur, avratların işi değildir." diyerek yürüyüverdi. Beylerbeyine, "Vidin Sinanı akıncılarla bindi düşman üzerine gitti." dedi ler. Beylerbeyibuhaberiişitincederhalonutakipetti. Sabah vakti kafirlerin üzerine çıkageldiler. Büyük davullar çalın dı, tekbirler getirildi, düşman üzerine atıldılar. Kafider bu durumu görünce birbirini çiğneyerek kaçmaya başladılar. Kral ise bütün ağırlıklarınıbırakıp başını güçlüklekurtardı. Kafirlerin çoğu sudaboğuldu. Sözün kısası gaziler muratla rına erdiler, ganimetler aldılar.
Pek çok esir alındı. Bu sebepten Macar kafirinin en seçki nini Edirne'de üç yüz akçeye sattılar. Allah'ın yardımıyla Müslümanlar sevinç ve neşeyeboğuldu. Beriyanda isebaş ta Karamanoğlu olmak üzere, bütün kafider tasa içine düş tüler, hepsi şaşırıp hüzünlendiler.
SORU.-Karamanoğlunedenşaşkın ve tasalıdır derlerise...
CEVAP.- Çünkü Karamanoğlu'nun Vılkoğlu'yla anlaş ması vardır. Bir taraftan Macarlar, diğer yandan da Kara manoğlu yürüyecek ve Müslümanlar kıskaca alınacaktı.
Şiir
İslam gayreti olmalıdır gazilerde Ki dil söylesin onu gaziler içinde.
Hünerdir din için çalışıp savaşmak, unutma Dillerden düşmez, her zaman anarlar onu
Gaziler sorgusuz sualsiz cennete girdi Cevapladılar soruları şehit oldukları demde.
192
Günümüz dilinde: Osmanoğulları'nın Tarihi
İslam kılıcını salladıher dem o gaziler,
Makam-ı Mahmud'da kabul edilir onların da dilekleri.
Bu savaş, Vidin Sinan'ı eliyle ve beylerbeyi Sinan Bey bir likteliğiile, hicretinsekizyüzotuzyedisinde (M. 1434) oldu.
BÖLÜM 106
Karamanoğlu'nun kafiri yardımcı bilip Müslümanların üzerine yürümesi sebebi ile
Sultan Murad Han'ın Karaman'a sefere çıktığını anlatır.
Sultan Murad, "Karamanoğlu sözün nerede kaldı, anlaş man bu mu, niçin böyle bir işe giriştin?" dedi ve yürüyüp Akşehir'e ulaştı. Şehri aldı ve Konya'ya yürüdü, bu şehri de teslim ettiler. Sözün kısası Karaman'ın İçil'den başka bütün yerleri Osmanlıların eline geçti. Sultan Murad Varsak vila yetini baltacılada elek elek edip Karamanoğlu'nu yakala maya niyet etti. Bozkır'a vardılar.
Karamanoğlu Osmanlı'nın niyetinin başka olduğunu gö rünce hemen Mevlana Hamza'yı Sultan Murad'a gönderdi. Yalvarrnalarla, "Yüce padişah benim küstahlığıma bakma sm, suçumu bu kez de bağışlasın. Yaptığım bu işlere piş man oldum. Ondan af umuyorum. Hamidili'nden vazgeç tim." dedi. Padişah bu haberi işitince, "Zaten bu vilayeti ona ben vermiştim. Şimdiden sonra kardeşi İsa'ya veriyo rum." dedi. İsa o zaman padişahın yanında idi. Sözün özü paşalar dilekte bulundular, suçunu affetti. Sonra Mevlana Şükrüllah'ı Karamanoğlu'na gönderip "Her ne suretteolur sa olsun, artık düşmanlığı bırakacağına ve aralarında de vamlıdostlukvebarışıklıkolacağına dairyeminettirdi. Sul tan Murad Han bunun üzerine, Osmanlı'nın adetlerinin hep adalet üzerine olması sebebiyle hiçbir kimsenin bir çö püne bile dokunmadan geri döndü.
SORU.- Peki Konya'nın ve Karaman'ın zulrnünü kim etti? CEVAP.- Buna sebep nedir anlatayım da ne zaman oldu ğunu işit.
193
Aşık Paşazade 1 Osmanoğulları'nın Tarihi
Sultan Murad'ın Karaman'a ilk seferi, hicretin sekiz yüz otuz dokuzunda (M. 1435-36) gerçekleşti.
BÖLÜM 107
Sultan Murad'ın Karaman seferinden döndükten sonra neyle meşgul olduğunu anlatır.
İshakBey,Vılkoğlu'nunhainliğiilibundanöncepadişahabil dirmiş idi. Karamanoğlu'nun olsun, Macarların olsun Os manlıyakarşıbütünfaaliyetleriVılkoğlu'nunşeytanlığısebe biyleidi. SultanMuradbuna bağlıolarakSırpülkesinibüsbü tün ele geçirmek için büyükbir ordu topladı. Vılkoğlu bunu duyunca hemen tekrar sayısız armağanlada elçi gönderdi. Ayrıca, "Kızımın çeyizi yerli yerince hazırlarup yerleştirildi. Adamgöndererekcariyenizidealın." dedi. Elçigelippaşalar la buluştu, paşalar da durumu padişahabildirip, "Hünkanm almak lazım." dediler. Padişah da, "Gereken ne ise yapılsın." dedi. Nihayet Üsküp'ten İshak Bey'in hammım, adamların dan Hadım Reyhan Ağa'yı, Özbek Ağa'yı gönderdiler. Bun lar yanlarında hayli adamla Üsküp'e vardılar. Sonra doğru Semendire'ye gittiler. Birkaç günlükyer kalınca Vılkoğlu ka firbeylerinin hammlarını karşılamaya gönderdi. Görülmedik misafirlikler oldu; dünürleri izzet ikramla ağırlayarak Se mendire'ye getirdiler. Geldikten sonra da izzet ikramla ağır ladılar. Kızın çeyiz hesabı yazılmıştı, defterini Özbek Ağa'ya verdiler. Vılkoğlu, "Bu çeyizi kızıma değil padişaha verdim. isterse cariyesine, dilerse başka cariyelerine versin." demiş.
Sözün kısası Edirne'ye padişaha getirdiler. Geldiktenson ra Sultan Edirne'de kendisi için düğün etmedi. Hatta, "Bir sipahi katirinin kızına düğün mü yapılır imiş?" dedi. Sonra da Vılkoğlu'nun dediği şekilde çeyizin durumunu padişa ha bildirdiler. Padişah bu haberi duyunca, " Benim cariye lerime verecekbir şeyimyokmu kionun kızımn çeyizini di ğerlerine vereyim." dedi. Hiçbir şeyini kabul etmedi ve tek rar kendine verdi. Az bir zaman yamnda durdu. Ondan sonra Bursa'ya gönderdiler. İsfendiyarkızı Bursa'da idi. Pa dişah o zaman onu Edirne'ye getirtti.
194
Günümüz dilinde: Osmanoğulları'nın Tarihi
Şiir
Görünmeyen nakışlarını insana göstermek için Alem yeniden çeşitli şekillerde göründü.
Bazen gündüz bazen de akşam göstererek Onun fikri binlerce tedbiri boşa çıkardı.
Vezirler ne yapılacaksa padişaha bildirirler O, "Aldırma boş ver, şimdi sus." der.
Eğer elime fırsat geçerbulursam düşmanıın Başını kesip konuşamaz hale getireceğim .
O beni zorlayıp üstüme de gelse
Bir yolunu bulup, ona neler yapacağım.
BÖLÜM 108
Evrenezoğlu Ali Bey'in Macaristan ülkesinin yollannı görmeye gönderilmesi halini anlatıp bildirir.
Birgünpadişah, AliBey'e, "Kullarımdan kimMacaristanvi layetinin yollarını iyibilip öğrenmiştir?" der. Ali Bey bunun üzerine, "Sultanım, ben kuluna buyurursan, gidip bütün yollarını ve illerini Allah'ın izniyle görüp tekrar sultanımın ayağı tozuna geleyim." cevabınıverir. Padişah, "Rumeli'den olanlar ve Anadolu da dahil hepsi birlikte geçsinler." deyin ce Ali Bey, "Bana akıncı kulların yeter. Sultanımın maddi manevi yardımı ise hepsinden ileridir." der. Padişah da, "Şimdi öyle yap." deyince hemen akın için çağın yapılır. Sa yısız akıncı toplanır. Hep birlikte yürüyerek Dımışkar'dan geçerekMacaristan'a girerler. Oradabir ay kadarkalıpyiyip içtiler. Ancak düşmandan bir iz ve belirti görülmez. Akınlar yapılıp ziyade ganimetler alırlar. "O kadar esir aldılar ki esirler akıncılardan daha çoktu" deniyordu. Ayrıca cariye lerden başka, çok adam ve ganimetier ele geçer. Bin filori iki bin filori ganimet alınır. Esirlerin sayısı belli değildir.
Sözün kısası Ali Bey ganimetle Edirne'ye geldi ve padi şaha, "Sultanım! Macaristan tarifi imkansız bir ildir. Mu-
195
Aşık Paşazade 1 Osmanoğullan'nın Tarihi
hakkakburaya gitmekgerek. Sonra öylebirülkeninbeyinin kafir olması hiç yakışık almıyor." dedi. Bu yeri o kadar vas fedip övünce padişah geçmeyekarar verdi.
Şiir
Yiğidin alameti hep dillerde dolaşır Erin tercümanı da ayrı bir nişandır.
Onun nişanından durumu anlaşılır Kendinde ne görünürse anlatılan da odur.
Kalabalık veya fert, ne gelmişse hepsi açık Veya gizli söylenmiştir. Senbunlarıişit.
Her insan gücünün yettiği kadar iş yaptı, Eli ulaştı yürüdü ve zamanını yaşadı.
O nevbetkime ulaştı da çalınadı ve o kişi Hayatında şüpheye yer vermedi.
BÖLÜM 109
Sultan Mehmed'in oğlu Allah yolunda çarpışanlann önderi Sultan Murad Han'ın Macaristan vilayetine yöneldiğini ve oraya nasıl ulaştığını bildirip anlatır.
O Vılkoğlu'na adam gönderip "Semendire'den geçeceğim, beğeneceğim şekilde hazırlık yap. Bir eksiklik ve kusur ol masın." dedi. Sonra Eflakoğlu Dırakola'ya da haber gön derdi ve "Çabukça askerini toplayıp seçkin yoldaşlada gel, değilse ben senin üzerine varmaya üşenmem." dedi. Dıra kola'ya haber gidince, "Devletli sultanımı Ben padişahımın atını ve itini tutup hizmet etmeye hazırım." dedi. Padişah da büyük bir ordu toplayıp sürdü ve doğru Vidin'e vardı. Rumeli'ninbütünakıncılarıVidin'dengeçipMacarilineyü rüdüler. Birkaç parça hisar alarak da Zibin'e kadar gittiler.
Kırk beş gün Macar ilinde gezip dolaştılar, sonra da dö nüp geldiler. Eflak vilayetinden çıktılar. Dırakola padişa hın önünde kılavuzluk yapıyordu. Fakat öteden beri geliş sırasında dönme vaktinde bu taraftan Macaristan'a girer-
196
Günümüz dilinde: Osmanoğulları'nın Tarihi
ken Lazoğlu'nun ordusu önden gidiyor ve kılavuz oluyor du. Dırakola pek çok hediyeler getirdi. Gaziler de gani metle döndüler ve tekrar illerine gittiler. Hiçbir kafir bun lara karşı gelmedi.
Şiir
Bunların yaptığı gaza, Allah'tan oldu. Galibiyet, tek ve hakiki güç sahibinden oldu.
Bu ailenin işi gaza etmek bütün cihanda Baban da, deden de hepsi Gök Alp'ten oldu.
Sofraları nimet dolu olduğu için han dendi bunlara, İhsan, bağış ve cömertlik bunlardan oldu.
Murad Han'ım ben, Muhammed, Bayezidt Han, Murat ve Orhan ve Osman'dan oldum
Ey Tanrım! Bu soya bağışladığın keremin, Sonsuza dek sürmesi sayende oldu.
Bu sefer, SultanMurad Han Gazi eliyle hicretin sekiz yüz kırkında (M. 1437) gerçekleştirildi.
BÖLÜM 110
Evrenezoğlu İsa Bey'in Arnavut'ta ne olduğunu anlatır.
Padişah bir gün, "Kocacuk Hisarı'na sefere çıkalım." dedi. İsa Beyi de önceden gönderip "Git akıncılarımı ganimete bağ." dedi. İsa Bey Arnavut'a Künc illerine girdi. Sonra da akınbaşlattı, hücumlar yapıldı. Kafider yollarını kesip bağ ladılar. İskender adında bir er de bunların arasında idi. Bu Arnavutbeyinin oğlu olup önceden padişahın iç oğlanı idi ve padişah Arnavut ilini ona tırnar vermişti. Sonradan sul tanıdinlemeyipbaşkaldırdı. İşte İsa Bey'le giden akıncıların yollarını bu İskender bağlamıştı.
Sözün kısası Müslümanlar yollarının turulduğunu ve ka firlerin her yanlarını aldıklarını görünce, ilk önce esirlerikı lıçtan geçirdiler. Sonra da kafirlerlesavaşa başladılar. O ka-
197
Aşık Paşazade 1 Osmanoğulları'nın Tarihi
dar çarpıştılar ki akları tükendi ve kılıçları eğrilip kütleşti. Gazilerin pek çoğu şehit oldu. Bu kadar şehit verilmekle birlikte pek çok il fetholundu.
Şiir
Şehitler rahmet şarabına kandılar Sırat köprüsünü kuş gibi geçtiler.
Bu geçici dünyada eğlenip kalmadılar Ebedi olan cennet sarayiarına göçtüler.
Yüce Allah'ın tecellisine kavuştular,
Bu görüş sebebiyleömürlerinden geçtiler.
Bufetih, hicretin sekiz yüz kırkaltısında (M. 1442) gerçek leşti ve bu tarihte ikindi zamanı tam güneş tutulması oldu.
BÖLÜM 1 1 1
Mücahitlerin başbuğu Sultan Murad Han'ın
Belgrad'a gidip neleryaptığını anlatır.
Sultan Murad Han Macar ülkesini gezip görüp sağlık sela rnet ve kutlulukla tahtına geldikten sonra Belgrad'ı almayı düşündü. Çünkü burası Macar ilinin kapısıydı. Bu kez bu kapıyıaçmayakarar verdi. İslamordusunutopladıve Belg rad'ın üzerine düştü. Hisar'a cenk eder gibi oldular. Sava Nehri'ni geçip Biline'ye akın başlattılar. Çok ganimetiere kavuştular. Ganimetin çokluğundan bir çizmeye güzel bir cariye alınabilirdi.
O seferde ben de vardım. Yüz akçeye altı yedi yaşlarında bir oğlan satın aldım. Ata hizmet edebilecekbir esiri yüz el li akçeye verirlerdi. Akıncilardan bana da yedi erkek ve ca riye düştü. Esirler askerden çoktu. Kısacası İslam'ınbaşlan gıcından beri pek çok gaza yapıldı, bunun gibisi hiç görül medi dediler. Gerçekten söyledikleri olmuştur. Ben de o se ferde bir gün padişahın yüce huzuruna vardım. Bana esir verdi. Ben de, "Devletli sultanım! Bu esiri götürmek için at
198
Günümüz dilinde: Osmanoğulları'nın Tarihi
lazım, bir de yolda bunlara harçlık gerek." dedim. Bana beş bin akçe ile iki atbağışladı. Oseferdedokuz esirle Edirne'ye geldim. Ayrıca dört atım var idi. Esirleri üçer yüze ve ikişer yüze sattım.
Şiir
Gaziler Belgrad'da çok ganimet ele geçirdi, İşte bağınız bozuldu, ne bel kaldı ne ırgat.
Senin kabadayıların da çok gazi kırdı, Dövün sen ey kral, şapkanı da çabuk at.
Senin güzellerin İslam'a geldi Aşka ayna oldu onların güzelliği.
BÖLÜM 1 12
Sultan Murad Han Gazi'nin Semendire'ye
ne sebebten rağbet edip değer verdiğini bildirir.
Padişah Belgrad'dan geçtiği zaman Üsküp'e geldi. İshak Bey, "Ey Devletli sultanım! Vılkoğlu Semendire'de olduğu müddetçe bize Macarlar baş eğmez, Karaman da susmaz. Ayrıca Dırakola da münafıktır." dedi. Sultan Murad Han Gazi, "Helebirseferegidelim,yüceTanrıkısmet ederse onu da görürüz." dedi. Edirne'ye geldilerve kışıburada geçirdi ler. İlkbahar gelince Dırakola'ylaVılkoğlu'na adam gönder diler ve kapıya çağırdılar. Vılkoğlu kendi gelmeyip iki oğ lunu gönderdi. Dırakola Vılkoğlu'nun böyle yaptığını gö rünce kendisi ve iki oğluyla devlet eşiğine geldi. Gelir gel mez Dırakola'yla iki oğlunu tuttular. Dırakola'yı Gelibolu hisarında iki oğlunu da Germiyan vilayetinde Egrikös kale sinde hapsettiler. Vılkoğlu'nun iki oğlunu ise Tokatkalesin de hapse koydular.
İshak Bey o yıl Mekke'ye gitmek için izin istedi. Padişah da yaz olunca Semendire'ye yöneldi. Vılkoğlu hisadarını sağlamlaştırdı ve Macar vilayetine gitti. Padişah, "Sırp ilini vurunuz, kalelerini yıkıp halkını esir ediniz." diye buyur-
199
Aşık Paşazade 1 Osmanoğulları'nın Tarihi
du. O zaman pek çok ganimet elde edildi. Dört yaşında bir oğlan Üsküp'te yirmi akçeye satıldı.
·İshak Bey Mekke'den geldi. Daha Semendire alınmamış tı. Ben de İshak Bey'le Mekke'de birlikte idim. Birgün padi şah İshak Bey'e kul gönderdi ve "Nike Öbrünk üzerine git ve onu kuşat." dediler. Germiyan sancağını da yanına ver diler. Germiyan sancağı Bey'i o zaman Timurtaşoğlu Umur Bey'in oğlu Osman Çelebi idi. Sonra Varna Savaşı'nda şehit oldu. Ben de o zaman Üsküp'e İshak Bey'le Mekke'den bir likte gelmiştim. Zaman zaman bu savaşlarda da bulunur dum. Bir defasında İshak Bey'in oğlu Kılıççı Togan'la eşkı yalığa bile gittim. Bir gün asker arasında bir dövüş başladı. O anda İshak Bey atma bindi. Bunu görengaziler de bindi ler. Ansızın karşımızda bir alay kafir belirdi. Ardından da başka alaylar çıktı. Yayasını önüne almış, atlısı ardında, kapkara pus gibi üzerimize yürüdü.
Beri yandan da İslam ordusu "Allahuekber!" diye tekbir getirdi. Bir anda yayanın üzerine at sürdüler. Yaya da de vamlı ok attı. Gaziler bu oklara aldırış etmeden üzerlerine hücum ettiler. Düşman atlısı durmayıp kaçtı. Yaya atların ayağı altında ezildi ve devamlı kırıldı. O derece kırım oldu ki gazilerin atları kafir ölüleri üzerinde yürümeye başladı. İshak bey bunun üzerine, "Hey Gaziler! Kırdığınız yeter, bundan sonra esir edin." dedi.
Valiahi ben kırdığırndan başka beşini esir ettim. Üsküp'e getirdimvehepsinidokuzyüzakçeyesattım. Sözün özü Se mendire o yılda alındı. Bütün Sırp vilayeti ele geçti. Hisar Iarına askerler yerleştirildiği gibi şehirlerine de kadılar ta yin edildi. Sonra Semendire'de Cuma namazı kılındı ve bü tün Sırp ülkesinin hakimi Allah'ın verdiği üstünlükle Müs lümanlar oldu.
Şiir
Osmanlılar dünyada hep küfrün karanlıklarını dağıtır. Allah bunların her zaman böyle yapmalarını ister.
Kafirlerin kahrını gidermeyi Tanrıbunlara nasip etti Alemi İslamiyet'in emirlerine göre düzenler Osmanlılar.
200
Günümüz dilinde: Osmanoğulları'nın Tarihi
Yüce Tanrı rahmetine kavuşturdu bunları, Eşiklerinde alimler ve sultanlar kul olup bekler.
Bu fetih Sultan Murad Han Gazi tarafından hicretin sekiz yüz kırk birinde (M. 1437) gerçekleştirildi.
BÖLÜM 113
Mücahitterin önderi Gazi Sultan Murad Han,
Mora vilayetinin kapısı durumundaki
Germe hisannı nasıl fethetti. Bunu anlatır.
Bir gün Sultan Murad Han Gazi, "Turahan'ı getirin." dedi. Gidip getirdiklerinde, padişah ona, "Mora'nın ağzı olan bu Germehisarınınasılalmalı,bana haber ver." diye söyleyince, Turahan Bey, "Bu Germe hisarı sultanım bir acayip kaledir. Germe dedikleri yer de bir denizden bir denize çekilmiştir. Sonra bu deniz bir vilayeti büsbütün kuşatmıştır. Yanibu vi layetbiradaya benzer. Kısacası, Germe hisarı kara tarafından bir kapı gibi oluşmuştur. Sonra bu Germe'ye beş yerde kale yapmışlardır. Ayrıca hisar için gerekli bütün hazırlıklar da yapılmıştır." dedi. Tekrar Turahan Bey, "Sultanım! O hisara varınca üç yerden savaş vermek gerektir." deyince, padişah, "Turahan benim gönlüm Mora vilayetine yürüyüp gaza et mek ister." dedi. Turahan Bey, "Nasıl olur devletli sulta rum?" deyince padişah, "Şimdi çabuk hazırlıkyapın da gide lim." dedi. Sözün kısası hazırlıklar tamamlanınca Turahan Bey'i sancağıyla önceden gönderdiler. Çünkü Germe Tura han Bey'in ucu idi. Turahan vardığı zaman padişah da peşin den gitti. Bakınca beş hisarın birbirine irtibatlı olduğunu gör düler. Hangisine hücum edilse hepsi ona yardıma geliyor.
Padişah beş hisar değil on hisarın hazırlığını yapmış idi. Bunlarhisarınüzerinevarıncatoplarkuruphisariara attılar. Bu topun bile bakırını sancak sancak bölüştürerek getirmiş lerdi. Bütün askerde kimde ne kadar bakır olduğunu bildi ren yazı vardı. Buna göre toplar dökülüp kuruldu, atılıp sa vaş başladı. Kaleleri dövmeye başladılar ve kafideri gece
201