Добавил:
Upload Опубликованный материал нарушает ваши авторские права? Сообщите нам.
Вуз: Предмет: Файл:

AIKPAAZADE. OSMANOULLARI’NIN TARH. 2003

.pdf
Скачиваний:
866
Добавлен:
09.02.2015
Размер:
5.24 Mб
Скачать

Aşık Paşazade 1 Osmanoğulları'nın Tarihi

gündüz uyutmadılar. Denizi kesip hendek yapmışlar idi. Hendeği de doldurdular ve suyunu kuruttular. Kalelerini yıktılar. Yağmabuyruldu. Ha deyince gaziler hisara akın et­ tiler. Kafiderini öldürüp akıncılara akın verdiler, sayısız esir alındı ve ganimetin de sınırı yoktu. O zaman iyi, güzel ve sevimli cariyeleri üçer yüz akçeye veriyorlardı. Hizmet­ çi olanların sayısı belli değildi. Altın gümüş tepsiler, şarap maşrapaları pek çok idi.

Sözün kısası gaziler ganimete doyduklarından kıymette üstün malları almazlar, götürüp taşımaya erinip üşenirler­ di. İşte Mora vilayetinin Sultan Murad tarafından en evvel alınışı bu şekildedir. Fakir olup bitenleri anlatıp açıkladım. Yine de en iyisini Allah bilir.

Şiir

Bu Osmanlı soyuna hidayet verilince Ülke hazinesinin madenieri açıldı.

Mora vilayetini karanlıklar kaplamışken, Birden güzellik ve kutluluk güneşi doğuverdi.

Bu Osmanoğullarının fethi hesaba gelmez Ki Hak bunlara etmiştir işaret.

Bu fetih Sultan Murad Han Gazi tarafından, tarih olarak, hicretin sekiz yüz kırk ikisinden az zaman sonra sekiz yüz kırk üç yılı (M. 1439) başlarında gerçekleştirildi.

BÖLÜM 1 14

Mezid Bey'den sonra Eflak'ta mağlup olan Kula Şahin'in nasıl yenildiğini anlatıp bildirir.

O zaman Kula Şahin Rumeli'nin beylerbeyisiydi. Bir gün padişaha, "Devletli sultanımı O Yanko dedikleri martaloz, Mezid kuluna pek çok iş etti. Eğer buyurursan ben hizmet­ çin gidip Mezid Bey'in intikamını o kafirden alayım." dedi. Padişah da, "Git!" dedi.

202

Günümüz dilinde: Osmanoğulları'nın Tarihi

Anadolu ordusununbazısını, Rumeli ordusunuveakıncı­ sını da alarak Eflak ülkesine geçti. Kendini şaraba, kebaba ve yeyip içmeye verdi. Beyler, "Ne yapıyorsun? Hey beyim düşman var." dedikleri zaman, Kula Şahin sarhoş vaziyet­ te, "O düşman benim börkümü görse birkaç günlük yol öte kaçar." cevabını verdi. Bu söz söylenir söylenmez birden bi­ re Macar ordusu beliriverdi. Kula Şahin ağzındaki lokması­ nı yutmadan derhal at sırtına binip gerisin geri kaçtı. Bey­ ler, "Ne yapıyorsun? Haydi gel düşmanı karşılayalım, or­ dumuz bari ayak altında kalıp perişan olmasın." dediler. Kula Şahin cevap olarak, "Bu gece dayanın, gece yarısı ben onlarınhakkından geleceğim." dedi. Akşamkaranlıkbasın­ ca düşman korkusu kalmadı. Börkünü düşmana bağışladı. Üstelik, "Tuna yakın mıdır?" diye sorar.

Sözün kısası İslam ordusu orada bozuldu. Beri yandan Karamanoğlu dayısının İslam ordusunu bozduğunu işitip öğrenince çok sevindi. Yürüyüp Emirdağı'nın yaylalık yer­ lerini yağmalayıp talan etti. Müslümanların hanım ve ço­ cuklarına sataşıp olmayacak işler yaptı. Sonra Beypazarı'na vardı. Onu ise ondan beter etti. Kısaca söylemek gerekirse, ayak bastığı yerlerde işlediği işleri kiHir etmez idi.

Şiir

Bu dem baht güneşi hangi burçtan doğdu? Bak kiHirin baht güneşini galip etti.

Bak Karaman kafire arka çıktı, Yüzünü kara, kendini lanetlik etti...

O zaman kafidiğine hükmetti İslam, Ki İslam ülkesini yıktı ve gitti.

BÖLÜM 1 15

Karamanoğlu bu şekilde kötülüklerde bulununca, Sultan Murad Han buna karşılık neler yaptı, onu bildirir.

Padişaha, Karamanoğlu'nun yeminini bozup Müslümanla-

203

Aşık Paşazade 1 Osmanoğulları'nın Tarihi

rm hanım ve çocuklarına ilişip sataşarak İslamiyet'e uyma­ yan fiil ve işlerde bulunduğu haberi gelince, derhal büyük bir ordu topladı. Sonra Rumeli'nin ne kadar kafir askeri var­ sa kendinebağlı olanlarıyanına alıp Konya'ya geldi. Derhal yağma buyurdu. Karaman ülkesini öyle karışhrdılar, öyle karıştırdılar ki elek elek ettiler. Köylerini ve şehirlerini yıkıp talan ettiler. Karamanoğlu kaçıp Taş'ta iniere sığındı. O se­ ne babası belli olmayan sayısız oğlan ve kız doğdu.

Karamanoğlu tekrar hanımıyla veziri Sürur'u ikisini bir­ likte Murad Han'a elçiliğe gönderdi. Karamanoğlu hanımı­ na, "Kardeşine git ve benim suçumu bağışlat." dedi. Onlar Murad Han'a gelerek yalvarınalar yakarınalar ve ya!tak­ lanmalarda bulundular. Yer öptüler. Sonra, "Karamanoğlu kendine yakışanıyaptı, Allah yanında yüzünü kara eyledi. Şimdi lütfedip bağışla. Sen bunun gibi etme." dediler. Bu­ nun üzerine padişah Sürur'a, "Şimden sonra bana ondan gelip dilek dilediğin, istektebulunduğunbeyine sen inanır mısın?" diye sorunca Sürur, "Sultanım önceki hatasında ben birlikte değildim. Bu hatasını da gönlüm kabul etmez. Buna sebep Turgutoğlanları'dır. 'Bir hata yaptım, artık bundan sonra olmaz' diyor. Ben kulunu inandırdı" cevabı­ nı verdi. Padişah bunun üzerine suçunu tekrarbağışladı ve dönüp gitti.

Şimdi ey sevgili insanlar! Bu Osmanlı'nın memleket vu­ rup zulmetmesinin sebebi Karamanoğlu İbrahim'in yüzün­ den oldu. Değilse ta bugüne kadar Osmanlı'dan kimsenin hakkına tecavüz etmek ve zulüm yapmak görülmedi.

Şiir

Karamanoğlu fitne ve fesada sebep oldu. O din ve iman sahibi olsa bunlar olmazdı.

Fesattır hasetin ortaya çıkardığı şey, Karaman'ın işi de hasettir bunu iyi bil.

204

Günümüz dilinde: Osmanoğulları'nın Tarihi

BÖLÜM 1 16

Vılkoğlu'nun Sırp ülkesi elinden çıktıktan sonra Yanko'nun önünden giderek iziadi Dervendi'ne Macar ordusunu nasıl getirdiğini anlatır.

Semendire Vılkoğlu'nun elinden çıkınca ve memlekete Müslümanlar dolup yerleşince bütün kafider bundan ra­ hatsız oldular, Vılkoğlu gidip Macar'ın eteğine yapıştı, beri yandan Karamanoğlu'nun elçisi Macarlara gelerek, "Sen o taraftan yürü, ben de beri yandan yürüyeyim. Rumeli se­ nin, Anadolu da benim olsun, Vılkoğlu'na da kendi ülkesi­ ni verelim." dedi.

SözünkısasıÜngürüz'ünkralabağlı askerleri dışında bü­ tün ordusunu Yanko'yla Vılkoğlu'nun yanına verdiler. Bunlar gelip İslam ülkesine girip İzladi Dervendi'ne kadar geldiler. Sultan Murad Han Gazi, orada bunlarla buluştu. Kafider İzladi Dervendi'nin içinde oturdular. Vılkoğlu Ru­ melibeylerinifiloriyleengellediği içinpadişahınkafirordu­ suyla çarpışmasına mani oldular. Kafider Dervend'de bir­ kaç gün kaldı ve bir gece çekip gitti. O zamanda beylerbeyi Kasım Paşa idi. Onu düşmanın peşinden gönderdiler. Fakat kafiderpusu kurmuşlar,bunlarıgafil aviayıp ortaya aldılar. Bolu sancağı beyi, Halil Paşa'nın kardeşini tuttular.

Sözün kısası Vılkoğlu'na vilayetini yine verdiler. Bunda rüşvetin rolü büyük oldu ve filori imdada yetişti. Vılkoğ­ lu'nun iki oğlu Tokat'ta hapis idi. Bunların gözlerine mil çektiler ve babasına gönderdiler. Halil Paşa'nın kardeşini de Macarlardan satın aldılar. Ondan sonra Sultan Murad Edirne'ye geldi ve Halil Paşa'ya, "Ben oğlumu sağ iken tah­ ta geçireceğim." dedi. Ayrıca, "Ben pek çok gaza edip Allah yolunda çarpıştım. Şimdi oğlumun nasıl padişah olacağını hayatımda görmek isterim." dedi. Hemen Manisa'dan Sul­ tan Mehmed Gazi'yi getirtip tahta geçirdi.

Kafirlerle çarpışmaya sebep olan Turahan Bey'i tutup To­ kafa Bidevi Çardağı'na gönderdi. Turahan Bey için, "Vıl­ koğlu'yla çok iyi dost olmuştur." deniliyordu. Onu tutup göndermeye sebep bunlar olmuştu. İşte bundan sonra Sul-

205

Aşık Paşazade 1 Osmanoğulları'nın Tarihi

tan Murad kendi isteğiyle tahtını oğluna bıraktı ve Mani­ sa'ya gitti. Halil Paşa'yı oğlunun yanında vezir bıraktı. Mevlana Husrev'i de kadıasker yaptı. Böylece her şey yerli yerince oldu ve tertip düzen sağlam şekilde kuruldu.

Şiir

Oğullarbabaya yürek yağıdır Oğlun iyisi tasaları dağıtır.

Oğul babasının arkadaşı olup yerini tutunca Babanın meyve veren, gönül açan bağıdır.

Oğul dua alıp bahtı açılınca, Babanın kutluluğu ve yüz akıdır.

Eğer oğul uymazsa babasına

Resul'le kavgalı, Hakk'a da düşmandır.

BÖLÜM 1 17

Sultan Murad'ın oğlunu tahta geçirip Manisa'ya varıp oturduktan sonra

hangi olayların meydana geldiğini anlatıp bildirir.

Sultan Murad tahttan vazgeçip Manisa'da oturdu, oğlu da Edirne'de tahta geçti. Bunu işiten Karamanoğlu çok sevin­ di. Bu haber Vılkoğlu'na ulaşınca o da rahatladı. Sonra Ka­ ramanoğlu hemen Macaristan'a elçi gönderdi ve "Daha ne duruyorsunuz? İşte Osmanoğlu delirdi, tahtı bir oğlana verdi. Kendisi çalıp söyleyen avratlarla bağlar ve bahçeler arasında yiyip içip gezer. Ülkenin idaresinden elini çekti. Şimdi fırsat sizin ve bizimdir." dedi.

Ayrıca beri yanda Vılkoğlu'na da haber gönderip çeşitli herzeler söyledi. Yankoyu da azdırıp, "Ne duruyorsunuz? Türkleri kırmak için bundan iyi fırsat bir daha elinize gir­ mez." dedi. Bu kral diye bahsettiğimiz Güvercinlik'e gelen kralın oğludur.

Yanko bunların önüne düştü. Belgrad'dan geçtiler, doğru Varna'ya yürüdüler. Memleketin halkı da Sultan Murad'a,

206

Günümüz dilinde: Osmanoğulları'nın Tarihi

"Niçin susmuş, hareketsiz oturuyorsun? Kafider hücum edip yürüdü. Ülke harap olacak, bozulacak." dediler. Bu haberi işiten Sultan Murad Han derhal Gelibolu'ya geldi ve kafir gemilerinin boğazı tuttuğunu gördü. Kendisi için kar­ şıya geçmenin güçlüğünü anladığından dönüp Kocaeli'nde Akçahisar'a geldi. Bu yandan Halil Paşa da padişahı karşı­ ladı ve Akçahisar'ın karşısına kondu. Sultan Murad o yer­ den Rumeli'ne geçti. Bütün ordu toplandı. Padişah Allah'a sığınarak kafirlerin üzerine hücum etti. Yallarını bağladı, Varna Dağı'nda çarpıştılar. Yanko Anadolu ordusuna karşı yürüdü. Anadolu beylerbeyisi şehit oldu. Ayrıca bazı san­ cak beyleri de şehitlik mertebesine ulaştı. Rumeli ordusu kenara çekilip geniş yere çıktılar. Padişah da kendi özel or­ dusuyla bir yere toplandı. Fakat bütün askerin bir yere top­ lanması için yerleri dar idi, her taraf dere tepe idi.

Kral padişahın yanında az bir kuvvetin kaldığını zanne­ dip, "Gideyim Türkbeyini tutayım." dedi. Derhal "höl, höl" diye yürüdü. Yeniçeri ikiye yarılıp yol verdi. Kral gelip ara yere sakulunca atının sinirini kestiler. Attan yıkıldı, atı da düştü. Koca Hızırbaşını kesipbayrakdireğine geçirdi. Bunu gören gaziler hep bir ağızdan "Allahuekber!" diye tekbir ge­ tirdiler. Hücum başlatıp kafideri kırmaya başladılar. Kırılan kafirin haddi hesabı yoktu. Arabalarını da aldılar. Kafider tekrar bir yere toplandılar. Onların da üzerilerine hücum et­ tiler ve kırdılar. Müslümanlar neşelenip sevindiler.

O sırada Azab Bey, Turahan Bey'i padişahtan istedi ve Tokat hapsinden çıkarttı. Etrafın beylerine elçiler gönderdi­ ler. Hatta kafir esirlerden de hediyeler gönderdiler. Mısır Sultanı'na Azab Bey'i gönderdiler ve yanında pek çok cebe­ li kafir de gönderdiler. Murad Han Gazi kafideri bozguna uğratıp kırdıktan sonra doğru Edirne'ye geldi ve tahta ge­ çip oturdu, oğlunu da Manisa'ya gönderdi. Kendisi Edir­ ne'de kaldı.

Şiir

Osmanoğulları durmadan gazalar etti Ülkenin kafiderini Müslüman etti.

207

Aşık Paşazade 1 Osmanoğulları'nın Tarihi

Kaçanıbırakmadılar düşmanlardan, Dileyene yalnızcaverdiler aman.

Alemler içinde gazi oldu bu sülale Bu soya imrendi Süleyman bile.

Huriler, insanlar, cinler, vahşi hayvanlar, kuşlar Cümlesi bu soya hizmetçi oldular.

Bunlar Muhammed ümmetinin seçkinleridir, İmanı yücelten de bu soydan gelenlerdir.

Bu fetih Sultan Mehmed'in oğlu Sultan Murad Han Gazi tarafından hicretin sekiz yüz kırk yedisinde ( M. 1443) ger­ çekleştirildi.

BÖLÜM 1 18

Sultan Murad'ın Arnavutluk'taki

Akçahisar'ı nasıl aldığını anlatır.

Sultan Murad Han Gazi, bir gün sohbet ederken Arnavut İskenderi'nin amcasıoğlu Hamza Bey geldi ve "Devletli sul­ tanım! Arnavutülkesindebir kısımhalkİskender'e düşman oldu. Eğer Sultanım ben kuluna buyursa, gidip Akçahisarı alıvereyim." dedi. Padişah, bunun üzerine paşalara bu ha­ beri bildirdi. Paşalar, "Sultanım, kendinizin bizzat gitmesi daha iyidir." dediler. Padişah, "Sefer hazırlıkları yapılsın." emrini verdi. Paşalar da eksiksiz ve mükemmel olarak sefer hazırlıklarını tamamladılar. Hiç eksik gedik kalmadı. O se­ ferde oğlu Sultan Mehmed'i de birlikte götürdü. Yürüyüp vardılar ve Akçahisar'ı kuşattılar. İki ay kadar savaş yapıl­ dı. Sonunda suyunun bendini buldular ve suyunu dışarı saldılar. Susuzluktan çok bunaldılar, bu sebepten hisar fet­ hedildi. Arnavut ülkesinin büyük kısmı ele geçti.

Pek çok ganimet elde edildi. Vilayetin esirlerini tespit et­ tiler. Asker'e istirahat ve izin vermeyi düşünürken, Macar kafiderinin üstün silahlarla donatıldığı ve üzerlerine geldi­ ği haberi Vidin tarafından ulaştı. Padişah derhal Sofya'ya

208

Günümüz dilinde: Osmanoğulları'nın Tarihi

yürüdü, Rumeli askerine izin verdi. Sonra, "Anadolu'ya harçlıkçı gönderin, harçlık getirtin." dedi. Kendi Sofya'da

kaldı. Bu fetih, tarih olarak hicretin sekiz yüz elli birinde (M. 1447) gerçekleşti.

BÖLÜM 1 19

Macar kafiri Kosova'ya gelerek

Sultan Murad Han Gazi'yle nasıl savaştı;

sonra o Macarlada gelenler hangi hanlar idi, onları anlatır.

Sultan Murad Arnavut'taki Akçahisar'ı fethedince orduya izin verecek, kendisi de Edirne'ye gelecekti. Ancak Macar ka­ firinin büyük bir orduyla gelınekte ve öncülerinin Belg­ rad'dan geçmekte olduğu söylentileri geldi. Bunun üzerine Padişah, "Bu Vılkoğlu'nun şeytanlığıdır." dedi. "Hele bu ge­ len kafir beyleri kimlermiş, sorun öğrenin." deyince Martalaz Doğan'ı gönderdiler. Martalaz Doğan gidip gördü ve duru­ mun hakikatini öğrenip geri padişaha geldi. "Devletli sulta­ nım! O gelen kafir beylerinin biri Lih Ban'dır ve biri Çih Ban'dır ve biri Lök Ban oğlu, biri de Sekületi Ban'dır. Bunlar Macar memleketinin büyük padişahlarıdır. Sonra bunların her biri krala eşdeğerde beylerdir. Onca fesadın kaynağı Yan­ ko Hunyad'dır. Bunların önlerine düşüp getiren de odur.

Padişah bunların gerçek durumunu öğrenince yüce Tan­ rı'ya sığınıp tam bir tevekkülle Sofya'dan yürüdü. Tabii bü­ tün ülkenin askerini toplamıştı. O seferde Karamanoğ­ lu'ndan adamlar geldi. Gazaya asker gelince cebeliler göste­ rildi. Yani askerin zırhlı birliklerini gördü ve her birini teker teker gözden geçirdi. Karamanoğlu'ndan gelen askerleri de görmek istedi. Oradan gelen askerin başına, "Sen de adam­ larını getirip göster." dediler. O da zırhlı askerini gösterdi. Kaltak eğerliler, yırtmaç kürklüler, örmeç kuşaklılar, kaba­ lak tülbentliler, üzengisinin kayışı ipten Turgutlu'nun birer bölük at hırsızlarını toplayıp göndermiş olduğunu gördü. Sonra padişah Akçaylıoğlu'na dönüp "Benim onun yardı­ mına ihtiyacım yoktur. Allah'ın yardımı ile, amma bir se-

209

Aşık Paşazade 1 Osmanoğulları'nın Tarihi

beple gönderdiği iyi olmuş. Benim ordumda bir maskara takımı eksik idi. Onun için göndermiştir." dedi. Ardından, "Hiç ümidim yok, ancak ondan şeytanlık etmemesini ve kendi halince olmasını isterim." dedi. Sonra baht açıklığıyla düşman üzerine yürüdü. Kurşunlu Kilise'ye vardığı zaman kafirlerin doğruca Kosova'ya gittiklerini öğrendi. Ardından o da vardı. Cuma günü gün doğarken savaş başladı.

Padişah kafir ordusunu görünce derhal atından indi. Ku­ sursuz abdest aldı ve iki rekat hacet namazı kıldı. Yüzünü toprağa sürüp yüce Allah'a yalvardı ve istekte bulundu. "Ey her şeyin sahibi olan, güçlükleri gideren Tanrım! Sen­ den dileğim, Muhammed ümmetini korumandır. Bir de bunlara kurtuluş ve zafer ver. Sonra benim günahlanın için bunları kiHirlerin elinde sıkıntılara düşürme." dedi. Bu yal­ varış ve yakarıştan sonra derhal gazaya niyet ederek atma bindi ve kafirlerin üzerine hücum edip yürüdü. O gün eşi görülmedik savaş oldu. Kafirlerin pek çok sancağı alındı. O gece sabaha kadar çarpışıldı. Cumartesi günü büyük savaş yapıldı. Pek çok bey şehit oldu. Ayrıca kafirlerin de nice banları düşüp öldü. Sonra niceleri de tutulup esir alındı. Yanko kaçtı, Lök Ban kaçtı, oğluyla birlikte Sökület Ban düştü. Lih Ban esir olmuş, fakat kendini bildirmemiş. Son­ ra satıla satıla kurtulmuş. Kafiderden geri kalanların ise ki­ mi ölmüş, kimisi de esir edilmiş.

Ben de o savaşta bir kafir öldürdüm. Padişah bana ve Derviş Akbıyık'a birer at verdi. Çeh Ban'ı esir etmişler, pa­ dişaha getirdiler. Padişah tercüman getirtti ve "Ben sizinle düşmanlık etmedim, siz benim memleketime saldırıp üze­ rime niçin geldiniz?" diye sordu. O kafir, "Gözümüze bu­ nun gibi esirlik gözükür imiş." cevabını verdi. Sonra, "An­ cak padişaha söyleyecek birkaç sözüm var, eğer izin verir­ se söyleyeyim." dedi. Padişah, "Söyle!" deyince, "Evvel sö­ züm budur: Her yıl beş bin seçkin insanla padişahın hiz­ metine geleyim. Ayrıca her birinin bağlı olduğu yerlerden meblağlar hasıl olan on şehir vereyim. Haraççın gelip haraç toplasın. Sonra ülkemin her yerinde senin kanunun yürü­ sün." dedi. Padişah dönerek, "Allah'ın yardımı yanında se-

210

Günümüz dilinde: Osmanoğulları'nın Tarihi

nin bu söylediğin nesnelere benim hiç ihtiyacım yoktur, ne malına, ne kalene, ne de askerine." dedi. Ardından kafir beyi, "Senin gibi gözü tok ve zengin bir padişahın üzerine gelene, bela yoluyla her ne yapılırsa yapılsın layıktır, hak etmiştir." deyince, padişah kılıcını çıkarıp celladın eline verdi ve "Bu kafirin boynunu vur." dedi. Tekrar bu kafir, "Devletli padişah beni sen öldür, senin elinde öleyim." di­ leğinde bulundu. Bunun üzerine padişah, muradının ne ol­ duğunu bildi. Bunun muradı, 'beni adı büyük, şanlı şöhret­ li bir padişah kendi eliyle öldürdü' dedirtmek imiş. Padi­ şah, çal diye, eellada işaret edince, cellat bir kerre çaldı ve başı top gibi yere düştü.

Bu Sultan Murad Han Gazi'nin Allah yolunda yaptığı sa­ vaşlar çoktur. Ben fakir, zamanımda olan her savaşını, hal ve hareketlerini kısa kısa anlattım. Böylece ambardan bir­ kaç çeşit çeşni verdim. Onun savaşlarının hepsini teferru­ atıyla anlatsam, akıllar yok olur. Bu kadar anlattığıma se­ bep, onların ruhlarının hayır ve duayla anıimalarını istedi­ ğim içindir. Allah ona rahmet etsin. Bunun yanında bu Os­ manoğulları'nın menkıbelerini okuyup dinleyenden ve on­ ların ruhlarına dua edenden yüce Tanrı hoşnut ve razı ol­ sun. Peygamber de Arasat Meydanı'nda elinden tutsun. Ayrıca onun her duası ve her dileğini yüce Allah kabul et­ sin ve bütün ihtiyaçlarını gidersin. Bunu senden istiyorum ey alemierin sahibi olan Allah, sen duaını kabul buyur, ey elden tutanların en hayırlısı.

Bu gazaya en büyük savaş dediler. Sonra o savaşta bütün halk savaşa katıldı. Yüce Tanrı bu gazayı Osmanoğulları'na nasip etti. Böylece kıyamete kadar bu sülaleye hayır ve du­ aya sebep olacak. Ben fakir de, "Ey Allah'ırn! Senin yüceli­ ğin hakkı için ve sevgili peygamberin Muhammed aleyhis­ selamdaki hürmetin için, bu eseri okuyana, dinleyene ve yazana rahmet et derim. Ey alemierin yaratıcısıl Sen duaını kabul et. Ayrıca bu savaşta Sultan Murad'ın oğlu Mehmed de birlikte idi. Yine de en iyisini yüce Allah bilir.

211

Соседние файлы в предмете [НЕСОРТИРОВАННОЕ]