Добавил:
Upload Опубликованный материал нарушает ваши авторские права? Сообщите нам.
Вуз: Предмет: Файл:

AIKPAAZADE. OSMANOULLARI’NIN TARH. 2003

.pdf
Скачиваний:
866
Добавлен:
09.02.2015
Размер:
5.24 Mб
Скачать

Aşık Paşazade 1 Osmanoğulları'nın Tarihi

Şiir

İslam Dini'nin askeridir Osmanoğulları

Bütün padişahlar övüp anlatır bunları.

Bu soyun din kılıcı var elinde

Gani ve kusursuz Allah, gazayı bu soya verdi.

Bu soyun ihsanları bütün dünyayı sardı;

Bağışiarına kıyasla bir damladır deniz bile.

Alemde erdem de bu soya verildi,

Kur'an ayeti bunlar için "mücahitler" dedi.

Aşıki, Yahya ve Selman'dan Aşık'a git, oradan Muhlis'e,

İlyas'a;

Soyunu söyle, senin delilin onlar.

Bu savaş da tarih olarak hicretin sekiz yüz elli ikisinde (M. 1448) Kosova'da Sultan Mehmed Han Gazi'nin oğlu Sultan Murad Han tarafından gerçekleştirildi.

Şiir

Gazalar etti gitti Gazi Hünkar,

Durarnadı önünde hilekarlar, düzenbazlar.

Savaş deyince, başka padişahın adı anılmaz,

Onun yüceliğine hainler ulaşamaz.

Neye el atsa ona yardım eder Allah,

Her zaman yardımcısıdır zengin ve affedici Allah.

Günahı varsa batmıştır af denizine

Günahları örten yüce Tanrı ayıp bırakmadı onda.

BÖLÜM 120

Sultan Murad Han Gazi'nin,

oğlu Sultan Mehmed'i ne şekilde evlendirdiğini ve kimin kızını alıverdiğini anlatır.

SultanMurad Han Gazi, Kosova Muharebesi'nden kutluluk-

212

Günümüz dilinde: Osmanoğulları'nın Tarihi

la gelip Edirne'de tahhna oturunca, Halil Paşa'ya, "Kızımın çeyizini yapıp çıkardım. Şimdi de oğlum Sultan Mehmed'i evlendirrnek isterim. Ancak Dulkadıroğlu Süleyman'ın kızı­ nı almalıyım. Sonra o Türkmen bizimle doğruluk etmiştir." dedi. Halil Paşa da, "Sultanım, olsun, hem layıktır." dedi.

Derhal Amasya'dan Hızır Ağa'nın hanımını gönderdiler. Sürdü Elbistan'da [Albostan] Süleyman Bey'e vardı. Süley­ man Bey'in beş kızı var idi. Beşini de huzruna getirtti. Hızır Ağa'nın hamİnı kızları gördü ve beğendiği kızın eline ya­ pıştı. İki gözlerinden öptü. Sonra yürüyüp geldi ve padişa­ ha haber verdi. Süleyman Bey'in itaatini, kızının güzelliğini ve huyunu hulkunu anlattı. Sultan Murad da kabul etti. Sonra tekrar Hızır Bey'in hanımını ve Rum'un ileri gelenle­ rinin hanımları ve beyleri hep birlikte kız almak için gittiler.

Süleyman Bey gelenleri kendi karşıladı. Çok hürmet etti ve dünürlere yer gösterdi. Adet ve ananeleri ne ise, o düzen üzere törelerine göre her bir iş tamamlandı. Sonunda kızın elini Hızır Bey hanımının eline verdiler, kızı alıp doğru Edirne'ye getirdiler. Padişah kızın çeyizini görünce, "Benim töremde böyle değildir. Sonra bu azdır." dedi. Yeniden kı­ za, padişahlara layık çeyiz yaptı ve gelinin çeyizine ekledi. Etraftaki padişahları düğüne davet etti. Alimler ve fakirler toplandı. Hadsiz hesapsız, sınırsız olan padişahın ihsan ve bağışları bütün insanlara yetişti.

Şiir

Padişah ihsanda bulunup cömertlik göstermeli İrem bağı olur o zaman onun meskeni.

Mal, mülk ve hazineler gereğince harcanmalı, Kimselere sormamalı, bu nasıl şeydir diye.

Bu hasletler bütün Osmanoğulları'nda var Sana söylediğim gibi bu soyun özelliği bunlar.

Sonra bu dünyada maksat birkaç şeydir. Oğul evlendir­ mek, kız çıkarmak, bir de bu dünyadan ahirete yüz akıyla gitmektir. Şimdi bu şeylerin hepsi Sultan Murad'a müyesser

213

Aşık Paşazade 1 Osmanoğulları'nın Tarihi

oldu. Oğlunu evlendirdi, kız kardeşlerini çıkardı. Görülme­ dik düğünler yaptı. Onları da padişah çocuklarına, şehzade­ lere verdi. Sonu da hayır oldu. Oğlu da kendinden sonra, iyi heybet ve büyüklük sahibi padişah oldu. Sonunun hayırlı ol­ masının alameti de budur. En doğrusunu bilen Allah'tır.

Şiir

Cihan salırasına kim baktıysa

Satrancı nasıl oynarım diye düşündü orada.

Şahın önüne sürdü önce piyadeyi; eli oyunda, gönlü kendini bilmez etti.

Fili ve veziri bağlamayı diledi,

Atı oynadı, hareketli taşlar bağlı kalınca.

Feleğin tasına atarak zarını

Vezirle aşmaya baktı oyunun açmazını.

Satranç tahtasını hoş döşenmiş sanırsın,

Oysa bin satranç ustası geldi gitti cihana, unutma.

Bu satranç tahtasını zapt etmek istediler;

Düzenbaz felek onları şah-mat etti sonunda

Aşıki, Osmanoğulları'nın menkıbelerini yaz

Ki her köyü bir Bağdat etti bunlar.

Ey akıllı insan, aldanma dünyanın hilesine;

Nicesine tuzak kurup yendi onun hilesi.

SuLTAN MEHMED DöNEMi*

Gel şimdi ey insan suretine girmiş tertemiz cevher Ki senin için var olmuştur bu ülkeler, bu toprak

Senindir kainatın feleklerinin meydanı

Eriş meydanına sen çabucak

*Bu başlık ve altındaki şiir, konu bütünlüğü göz önüne alınınca bir sonraki bölümün başında olmalıdır.

214

Günümüz dilinde: Osmanoğulları'nın Tarihi

Acele et, atma bin de gel

Karaman saçmak ister başına toprak

Gel artık ey sevgili dost Sultan Mehmed

Karaman'ın gözüne bir mezar sürmesi çek

Karamanoğlu kuluçkaya yattı

Doğurdu karga, kuzgun ve çerçöp

Haramzadeler doğurdu da ad verdi

Değil bunların o nesepleri gerçek

Kimine Germiyan Aydın Teke der

Yalandır Menteşeli dişi erkek

Sultan Mehmed Gazi'nin oğlu Sultan Murad Han Ga­ zi'nin saltanatı otuz bir yıl oldu ve anlattığım onun halleri­ ne, sözlerine ve fiilierine ait olan bu gazalar ve maceraların hepsini ben Aşıki Derviş Ahmed bizzat gördüm, bildim ve kısaca bu menakıpta yazdım. Bunun sebebi, bu sultanın sözlerinin ve fiilierinin dille açıklanamaz olmasıdır.

Ondan sonra sıra oğlu Sultan Mehmed'e geldi. Hicretin sekiz yüz elli beşinde (M. 1451) ve Muharrem ayının başla­ rında Sultan Murad Han Allah'ın rahmetine kavuştu ve oğ­ lu Sultan Mehmed, Muharrem ayının on altısında Perşem­ be günü tahta geçti.

BÖLÜM 121

Bu bölüm Sultan Murad'ın oğlu Sultan Mehmed'in tahta nasıl geçtiğini, Edirne'ye nasıl geldiğini

ve daha önce nerede olduğunu bildirir.

Sultan Murad bir gün Ada'ya dolaşmaya "tmi ti. Sara a dön prnsunun aşında bir dervişin oturduğunu gördü. Bu dervişe yaklaştığında derviş, "Hey padişah Murad Han! Tövbe et ki ölüm vaktin yaklaştı. Bu geçici yokluk sara­ yını terk edip ebedi olan varlık sarayına gideceksin" dedi. Sul­ tan Murad Hanbu sözü işitince yanındaki Sarnca Paşa'ya "Sa­ ruca! Sen şahit ol, bütün günahlarıma tövbe ettim." dedi ve

215

Aşık Paşazade 1 Osmanoğulları'nın Tarihi

a sözü diğer yanındaki İshak Paşa'ya da tekrarladı. Hün­

.Y!ll;

kar Ishak'a bu dervişin nereden olduğunu sordu. Ishak "Sul­ tanım! Bursa'daki Emir Seyyid'in müridlerindendir." dedi.

Hünkar döndü, sarayından içeri girdi ve atından indi. Ba­ şım ağrıyor, diyerek yattı. Hastalandı. Vasiyyetnamesini yazmış, Halil'i nazır, oğlu Sultan Mehmed'i vasi edinmişti. Üç gün hasta yattı, dördüncü gün oğluna adam gönderdiler.

Ölüsünü on üç gün sakladılar, paşalar öldüğünü kimseye bildirmediler. Yine divanlar topladılar, tırnarlar verdiler, he­ kimler de tedaviye devam eder gibi davrandılar, ilaçlar ha­ zırlayıp verir göründüler. Vefatından on üç gün geçmişti ki Sultan Mehmed Edirne'ye geldi, tahta geçip oturdu. Halkın çoğu o zaman anladılar hünkarın öldüğünü. Sultan vakit ge­ çirmeden babasının ölüsünü Bursa'ya gönderdi. İsfendiyar kızından bir kьзьзьk kardeşi vardı, onu da makamına gцn­ derdi. Yaslılar yaslarını tamamladılar. Ondan sonra saltanat tahtında oturup hьkme ve hьkьmet etmeye başladı.

ır gün haber geldi; Karamanoğlu İbrahim'in karnı yarıl­ mış nesebi belli olmayan çocuklar doğurmuş. Bu oğlanlar­ dan birini Germiyanoğlu'nun yanına Kütahya'ya, birini Ay­ dınoğlu iline, birini de Menteşeoğlu iline göndermiş ve ken­ disi de Alayye'ye (Alaiye) yürümüştü. Sultan Mehmed bu haberi işitince hemen İshak Paşa'ya hilat giydirdi, Anadolu beylerbeyiliğini verdi ve onu gönderdi. Kendisi de ayrıca hareket etti, Bursa'ya vardı. Karamanoğlu'nun oğlanlarının he si kaçtılar tekrar analarının karnma girdiler. --

Sultan Mehmed Han Gazi, hızlı bir şekifde Akşehir'i viia­ yetiyle birlikte fethetti. Oradan ayrıldı, Kı:;nya'ya yoneldi. Karamanoğlu tekrar ağlayıp yalvarmaya başladı. "Günah­ larıma tövbe! Yaptığım işlere pişman oldum" dedi ve paşa­ lada dudu kuşlarının içine altın koyarak gönderdi.-0 paşa­ lar çok mahcup kişilerdi. Şeyhler, danişmendler ve paşalar, filorileri görünce utandılar. Utandıklarından dolayı gelip padişaha, "Sultanım! Atan da deden de bu Karaman vilaye­ tine geldiler ve bu vilayetin bütününü fethettilerdi. Ama yi­ ne bunlara merhamet ettiler de vilayetlerini geri verdiler ve

döndüler. Şimdi sultanımı Karamanoğlu kızını vermeyi ve

-

216

Günümüz dilinde: Osmanoğulları'nın Tarihi

her seferinize de katılmayı teklifediyor. Umulur ki sultanı..:.. mız dahi kendisine merhamet ede." dediler. 1 SultanMehmedbu sözüişittiğindekabuledipKaramanoğf lu'na vilayetini bıraktı ve kendi vilayetine saadetle döndü. )

Şiir

Yine dünyaya güneş burcu doğdu Görünür oldu yapılan işlerde alametler

Doğuya batıya karaya ve denize dola Güneş gibi lütuf ve ihsanı ortaya çıka

Kılıcından onun titreye dağlar Bulutlar saklanır sisierin ardına kaçar

Arap, Acem, Bulgar ve Sind'e Hükümverir tez gelin divanıma diye

)

____.,.

itaat eder cümle cihan halkı

Bu şahın hükmü karşısında herkes aynı

isyan eden kafideri kırar Saray ve köşklerini virane kılar

Adaleti ve cömertliği iki dünyayı marnur eder İşte şahların şahı dile geldi derler

BÖLÜM 122

Bu bölüm Sultan Mehmed Han Gazi'nin Karaman'dan dönüp geldikten sonra ne yaptığını ve ne şekilde bina yaptığını bildirir.

Sultan Gelibolu'dan Rumeli'ne geçmek istedi. Kendisine "Devletli sultanım! Gelibolu Bağazı'nı kafir gemileri kapat­ tılar." dediler vehünkarıKocaeli'ne götürdüler. İstanbul'un üst yanında Boğaz'da Akçahisar'a (Anadolu Hisarı'nda) konakladılar. Kendisi de babasının geçtiği yerden Rum,e­

li'ne geçti.,t\.!,<çahisar'ın karşısı ladı. Halil Paşa'ya "Lala! Buradabanabir.!ıisar gereklidır. dedi. Emretti, hisa­

rı yaptırdı. Hisar tamamlanınca Akçaylı Mehmehey'i

-- --- 217

Aşık Paşazade 1 Osmanoğulları'nın Tarihi

"Tez elden İstanbul'a git ve kuşat." diyerek gönderdi. Meh­ med Bey geldi, şehrin kapısından adam yakaladı, köyleri­ nin davarlarına el koyup götürdü.

Bu durum tekfura bildirildi. "Türk bizim gönlümüzü ya­ raladı, evimizi başımıza yıktı." dediler. Tekfur "Bunlarla komşuluk yapmamız, doğanla kuzgunun komşuluğuna benzer. Bu Türklerden bir kurtuluş çaresi varsa onu ancak Halil Paşa bilir. Ona yalvarmak, küçük balıklar göndermek gereklidir." dediler. Balığın karnını filoriyle doldurdular,

Halil Paşa'ya gönderdiler. Tekfur'un Kerluka adında bir ve-

.zir i vardı. O "Halil balığı iıltar ama size faydası dokunmaz. Siz kendi ba ınızın aresine bakın."dedi. Balığı-Halil'e getir­ diler. Halil Paşa balığın karnın a ı eri sandığa oydu. Ka­ firlerin sözlerini dinledi, kalkıp hünkarın huzuruna çıktı. Kafirler hakkında nice sözler söyledi. Hünkar "Hey Lala!

Bahar olsun görelim Allah ne buyurursa on

di. Aslında hisarın fethine çoktan beri hazırlanmakta dı ar. Hazırlıklar tantamlandıgmda ba1'ta:r aa gelmişti. u tan "Bu y Istan ul'da

218

Günümüz dilinde: Osmanoğulları'nın Tarihi

dahi OrhanHan Gazi oğludur, o da Osman Gazi ovludur, o _Qg_Ertıığrıı)Han Gazi oğludur, o da Sultan Süleyman ah

-Han Gazi oğludur. Kısacası bunlar GökAlpneslidirki Q da

-

Ovuz Han oğlu . Ve bunların so unu nesiini ilk bölüm_s!e yazıpaçıklamıstım. Vebu fetih hicretin sekizyüz elli ye­ disinde (M. 1453) Sultan Mehmed Han Gazi el ...

BÖLÜM 123

Bu bölüm İstanbul'un alınması ve harap olması sonrası tekrar nasıl marnur olduğunu bildirir.

Sultan Mehmed Han Gazi İstanbul'u fethettiğinde subaşılı­ ğını Süleyman Bey'e verdi ve bütün vilayetlerine "İsteyen gelsin. İstanbul'da evler, bağlar ve bahçeleri mülküyle veri­ yorum. Dileyen gelip alsın." diye haber gönderdi. Etraftan gelenlere evler verdiler. Bu şehir yine de bu şekilde fazlaca marnur olmadı. Ondan sonra padişah her vilayetin zengin­ lerinden de fakirlerinden de bu şehre evler sürülmesine hükmetti. Her vilayetin kadılarına ve subaşılarına padişa­ hın bu hükmüyle adam gönderdiler. Onlar da bu hüküm gereğince çok sayıda aileler sürüp İstanbul'a gönderdiler. Bu gelenlere İstanbul'da evler verdiler. Bu defa şehir ma­ mur olmaya başladı. Ondan sonra bu verdikleri evler için kira (mukataa) koydular. Bu kira halka zor geldi. "Bizi gü­ zel evlerimizden sürdünüz, getirdiniz; bu kafirlerin evleri­ ne kira vermek için mi getirdiniz." dediler. Hatta bazıları avratlarını ve çocuklarını bırakıp şehirden kaçtı.

Sultan Mehmed'in Kula Şahin adında, atasından, dede­ sinden kalma bir adamı vardı. Padişaha "Hey devletli sul­ tanım! Atan deden bunca memleketler fethettiler, hiç biri­ sinde mukataa koymadılar. Bu iş sultanıma layık değildir." dedi. Padişah dahi onun bu sözünü kabul etti, mukataayı kaldırdı. Yenibir hükümverdi ve "Verdiğimiz herevimül­ küyle verdim." dedi. Bundan sonra her ev verdiklerine mülkleri olarak tasarrufetmeleri için yazılıbir kağıt da ver­ diler. Bu şekilde şehir marnur olmaya başladı. Mescitler,

219

Aşık Paşazade 1 Osmanoğulları'nın Tarihi

zaviyeler ve çeşitli mülkler yapmaya başladılar. Şehrin ha­ li tekrar iyiliğe döndü.

Babası kafir birisi, padişahın veziri ve yakını oldu. Bu ve­ zirin babasının dostları olan İstanbul'un eski kafideri onun yanına gelip "Hey, ne yapıyorsun. Bu Türkler bu şehri tek­ rar marnur ettiler. Senin gayretin nerede. Senin atanın dede­ nin yurdunu ve bizim atalarımızın ve dedelerimizin yurtla­ rını bu Türkler aldılar. Gözlerimizin önünde dilediklerini yapıyorlar. Şimdi sen padişahın yakınısın. Bir çare bul da bu halk, bu şehri imar etmeyi bıraksınlar ve tekrar şehir bi­ zim elimizde kalsın." dedi. Vezir de "Daha evvel koydukla­ rı şu mukataayı padişaha söyleyelim tekrar koyduralım. Halk da mülk yapmaktan el çeksinler. Şehir tekrar harabe haline dönsün. Sonunda bizim elimizde kalsın." dedi. On­ dan sonra bir gün padişaha vardı. Bir münasebetle mukata­ adan bahsetti. Padişahı razı etti, yeni bir iş çıkardı. Bu alda­ tıcı melun kafire adı Müslüman birisini daha kattılar; o al­ datıcı kafir ne dediyse yazdılar, bu konuda hiç kimseye söz söylettirmediler.

SORU.- O vezirin kim olduğu sorulursa?

CEVAP.- İstanbul'da esir edilen kimselerden Rum Meh­ med'dir. Onu daha sonra padişah it gibi boğdurdu.

SORU.- Sultan Mehmed Han Gazi İstanbul'da ne yaptırdı. CEVAP.- kiz medrese, orta yerinde bir ulu cami ve cami­ in kar ısında .. ksek bir imaret ve bir tarafında daşşifa yaptırdı. Bu her birisinin medrese erın ar asın a suhte er için bir tetimmesi de vardır. Bundan başka Hazret-i Eyyub Ensari üzerinde bir imaret, bir medrese, bir cami ve Hazret-i

Eyyub Ensari'nin üzerine yüksek bir türbe yaptırdı. -

-

Şiir

Cihanı marnur eden hanların adaletidir Eğer zulüm ederlerse kanlar dökülür

Hak bu han'ı bir sebep kıldı cihanda

Cümle insanların Hakk'a doğru gitmesine

220

Günümüz dilinde: Osmanoğulları'nın Tarihi

Şeriatİn nizarnını han'ın elinde koydu Bütün beyan ve kanunlar meşru olsun diye

A.şıki menakıbını yaz Osmanoğlu'nun

Ki önde gelenler bu soya dua etsin.

Şiir

Kişinin ettiği kalmaz yanında

Bulur onu ya oğul ya kız tatlı canında

Meseldir bu sözüm denir ezelden

Yazılıdır cümle akıllıların divanlarında

Ne tasadarsan bu halka kötülük

Bırakmaz bil Hak onu kimsenin canında

Bu sebepten halk İstanbul'un imaretinden kaçmaya başla­ dılar.

Ne talihi var şu İstanbul'un

Ki hükmü aynı şekilde sürmez canda

Padişahın sözü birbirini tutmasa

Olur memleketi sürekli ziyanda

Özellikle bir de veziri kafir olursa

Vezir zarar ister olur sürekli imanda

Bu şimdiki mukataanın olmasına Rum Mehmed sebep oldu.

BÖLÜM 124

Bu bölüm İnez'in [Aynos] ne suretle fetholduğunu ve fethin sebebini bildirir.

Bir gün Fire'nin [Firecik] kadısı, vilayetinin halini bildirmek ve İnez kafideri yüzünden bu memleketin ne halde olduğu­ nu söylemek için hünkara geldi. Kadı padişahın elini öp­ mek için içeri girdi, el öptükten sonra padişaha şöyle söyle­ di, "Devletli sultanım! Bu Fire ve İpsala vilayetlerinin halle-

221

Соседние файлы в предмете [НЕСОРТИРОВАННОЕ]