AIKPAAZADE. OSMANOULLARI’NIN TARH. 2003
.pdfAşık Paşazade 1 Osmanoğulları'nın Tarihi
dim, demişsin. Veririm ama bütün içindekilerle veriyorum, tamam mı?" diye haber gönderdi. Kral da, "Ver!", dedi.
Bu tarafta Mahmud Paşa'nın kardeşi, Mahmud Paşa'ya
"Adamınızı gönderin, Semendire'yi teslim alsın, hisarına adam koyun, tahkim edin." dedi. Hünkar İzvornik'a var madan gelen adamlarına Semendire'yi teslim ettiler. Se mendire'yi zaptettikten sonra çanlarını yıktılar, mescidler yaptılar, içinde İslam hutbesi okundu.
Hak tealanın yardımıyla Sultan Mehmed Han Gazi adına Sırbistan vilayeti bütünüyle fetholundu.
Şiir
Sırbistana bütünüyle İslam hükmetti isyankar kafirlerin hepsi kaçtı sazlıklara
İslamın şevketi o ilde yürüdü
Sırbistan'ın güzelleri başladı naza
Yovan'ın kızı beni seviyor der
Ki sevgisini gönüldeki sırra bağladı
Semendire'de yerleşti yeniçeri
Azablar akçe sayar oldu kaza
Han Mehmed madem ki Sırbistan'ı fethetti Şimdi Aşıki sen de tarihini yazsanal
Sekiz yüz altmış dört buna tarih
Sinop'a tut kulak, gelen avaza
Ve hem Amasra'ya han'ın arzusu var
Gide kış ki gemiler gelebilsin balıarda
BÖLÜM 131
Bu bölüm Amasra'nın ne şekilde fetholduğunu açıklar.
Bu Amasra, Karadeniz kıyısında, Müslüman memleketi arasında kalmış bir hisardır. Padişahı Firenktir. Bütün Ana dolu'nun kaçan esiri o hisara girerdi. Ayrıca bu Amasra ka-
232
Günümüz dilinde: Osmanoğulları'nın Tarihi
firleri zaman zaman denizde korsanlık yaparlardı. Kendile rine sorulduğunda da başka memleketin gemileridir, der lerdi. Bunların durumlarını ve Müslümanlara ne gibi hare ket ettiğini mücahitlerin sultanı Sultan Mehmed Han Ga zi'ye duyurdular.
Padişah "Mahmud! O hisar nasıl bir yerdedir ki benim atam ve dedem almadılar." dedi.
Mahmud Paşa "Devletlü sultanım! Bu hisarın şimdiye ka dar alınmamasına sebep Hak tealanın hikmetinde bu hisarı da sizin fethedecek olmanızdır. Takdir-i ilahide böyle mu kadder imiş." dedi.
Padişah "Mahmud! Hemen bunun hazırlığını yap da va ralım Allah'ın takdirinde ne yazılmış ise onu görelim." de di.
Mahmud Paşa da gemiler donattı. Seçkin askerleri topla yıp gemilere koydu, Amasra'ya gönderdi. Bu taraftan da padişah karadan yürüdü, Bolu'dan Amasra'ya indi.
Öte tarafta İsfendiyaroğlu İsmail Bey de Sinop'a indi. Pa dişahın Amasra'ya vardığını duyunca hünkara iyi hediye ler gönderdi. Hünkar Amasra'nın üzerine kondu. Gemiler de deniz tarafından gelip Amasra !imanına girdiler, lenger saldılar, halatlarını bağladılar.
Amasra hisarının tekfuru gördü ki eğer satarsa cömert bir müşterisi var, satınazsa zorla alır. Yanındaki kafirlere, arka daşlarına "Ben bu hisarı bu gelen müşterilere minnetle ve reyim. Yoksa karşılıksız alırlar, bizi de kırarlar. Karılarımı zı, kızlarımızı esir ederler, bağırlarına basarlar. Oklarımızı kırıp yaylarımızı eğerler. Kendi kılıçlarımızla boyunlarımı zı keserler de kılıçlarını boyunlarımıza asarlar. Bütün bu haller olmadan bu hisarı iyilikle vermek daha yerinde olur." dedi. Kafider tekfurun bu fikrini kabul edip beğendi ler. "Öyle et. Sana muhalefet etmeyeceğiz. Sen ne dersen biz ona boyun eğeceğiz." dediler. Tekfurun kendisini padişaha gönderdiler. Tekfur çıktı, hisarın kilidini nice kafirler ile pa dişaha getirdi ve böylece hisarı teslim ettiler. Padişah da be lirli kafideri mallarıyla birlikte İstanbul'a gönderdi, kafider den hiç birisini esir almadı.
233
Aşık Paşazade 1 Osmanoğulları'nın Tarihi
İflakan ilinin ucunda padişahın bir hisarı vardı. Onun hal kını bu Amasra'ya getirtti. Büyük bir kiliseyi cami yaptırdı. Onda Sultan Mehmed Gazi adına İslam hutbesi okundu.
Ayrıca bir kadı tayin etti.
Şiir
Bu İslam bucağında küfür ve zulmet Amasra olmuştu baştan başa zillet
Bir parçası kalmıştı ancak
Han onu götüre ki gelsin ona nöbet
Bu han karanlığa girse nurlandırır
Aşıki Hakk'a şükür et ve cana minnet
Bu fethin tarihi hicretin sekiz yüz altmış dördüyle beşi (M. 1460-61) arasında vaki oldu. Hem bu fetihler Sultan Meh med Gazi elinden oldu.
BÖLÜM 132
Bu bölüm Sultan Mehmed Han Gazi Sinop'u, Kastamonu'yu ve padişahıyla birlikte bütün vilayetini, Koyluhisarı ve Trabzon'u bir seferde hepsini ne şekilde fethettiğini bildirir.
Şiir
Padişahın kuvveti devletin ömrüne ömür kattığından beri Uzattı devlet elini kanun ve nizarn kılıcına
Bütün vilayeti yolu kapladı han
Gündüz güneş gibi gece de mah
Bu hana peygamberin mucizesi erişti Çerisi evliyalardır yardımcısı Allah
Gönülden mademki niyet kuşu uçtu
Erer maksuduna bir dayanakla ve sığınakla
Rum padişahı Sultan Mehmed, işittiği Uzun Hasan'ın ha diselerinin çözümüne meşgul oldu. Bu niyetle bir gün Mah-
234
Günümüz dilinde: Osmanoğulları'nın Tarihi
mud Paşa'ya, "Benim hatırımda birkaç niyetim vardır. Umarım Hak teala bu ben zayıf kuluna onu da nasip eder. Biri Kastamonu ve Sinop'un bulunduğu İsfendiyar vilayeti, biri Koyluhisar birisi de Trabzon'dur. Bunlar benim huzu rumu çok kaçırır, daima bunların hayali gözümden ve gön lümden gitmez durur." dedi.
Mahmud Paşa "Devletli sultanım! Allah'ın yardımı, resu lünün mucizeleri, evliyanın himmetiyle hemen o tarafa yö nel, bunların hepsi hasıl olur." dedi.
Hünkar "Mahmud! Vaktidir, görelim bakalım bu konuda ne yaparsın." dedi.
Padişah gemiye girdi, Bursa'ya yöneldi. Gemi Mudan ya'ya vardı. Oradan atla Bursa'ya vardı ve orada oturdu. Mahmud Paşa ise bu tarafta, İstanbul'da yüz parça gemi donattı, Sinop'a gönderdi.
Gemiler gitmeden İsmail Bey'e bir mektupla adam gön derdiler. Mektupta İsmail Bey'e "Trabzon'a gemiler gönde riyoruz. Kerem ve lütfedesiniz de padişahın hatırı, dostluk ve sevginizi göstermek için onların ihtiyaçlarını karşılaya sınız. Kaptana harcamak için akçe vermişizdir. Eğer yetiş ıneyecek olursa lütfedip, bakır ocağından padişah için be lirlenen akçeden ne harcanması gerekiyorsa veresiniz. Azab askerleri edepsizlik edecek olurlarsa diğerlerine kötü örnek olmasın diye, haklarından gelesiniz. Ne şekilde ceza landırmak gerekirse öyle yapınız. Benim gönlüm sizlerden hoşnuttur." diye yazdı.
Gönderilen adam İsmail Bey'e gitti. Mahmud Paşa da Edirne'ye giderek Rumeli'nin askerini topladı; azabını, se rohorunu hepsini alıp Bursa'ya getirdi. Anadolu beylerbe yisi de Anadolu askerini Sultanönü'ne (Sultan öyüğü) top layıp getirdi. Mahmud Paşa da Bursa ovasında vilayetin bütün azabı ve askeriyle kondu.
O sırada İsmail Bey'e bir adam daha gönderdiler. "Oğlun Hasan Bey seçkin askerlerle Ankara'ya gelsin ve orada be nimle buluşsun."dedi. İsmail Bey, azab askerine daha evvel ulaşan mektupta emrolunduğu gibi davranmıştı. Oğlunu da huyurulduğu gibi gönderdi. Bu taraftan da Karamanoğ-
235
Aşık Paşazade 1 Osmanoğulları'nın Tarihi
lu İbrahim Bey bir oğlunu askerle birlikte göndermişti. Pa dişah Ankara'ya geldiğinde bunlar da geldiler, padişahla Ankara'da buluştular.
Şiir
Gör insanoğlu ne tedbirler, hileler eder Yani mülk edinmek için her alemi
Sanır kalır kendisine mülkü
Karı çektiğidir bunca gamı
Sonunda bir arşın yer onun mülküdür
Koyup gitti saltanada sürdüğü zamanı
İsmail Bey, oğlu Hasan Bey Ankara'ya vardığında kendi sini tutup kapıcılar çadırına koydular. Bu olmadan önce İs mail Bey'in kardeşi Kızıl Ahmed, padişahın yanında bulu nuyordu. Bolu sancağı onun tımarıydı. Mahmud Paşa onun aklını çelmişti, devamlı kendisine "Hünkar sana babanın vilayetini karşılıksız verdi." derdi. Bu şekilde berat dahi yazdırıp Kızıl Ahmed'e vermişti. Hasan Bey'i hapsedince Hasan'ın sancağını Kızıl Ahmed'e verdiler ve kendisini Kastamonu'ya gönderdiler. Ahmed Bey hemen yürüyüp Kastamonu'ya vardı. O vilayetin halkı bu gelenin kendi pa dişahlarının oğlu Kızıl Ahmed olduğunu görünce hepsi ita at edip boyun eğdiler.
İsmail, vilayetinin Kızıl Ahmed'e döndüğünü görünce döndü Sinop'a indi. Hünkar da Kızıl Ahmed'in ardınca Kas tamonu'ya vardı, oradan Sinop'a yürüdü. İsmail Bey Si nop'un üzerine vardığında hisarın kapısını kapattı. Hünkar hisardan hayli geri kalmıştı. Kızıl Ahmed'le Mahmud Paşa ilerlediler hisarın yanında karargah kurdular. Mahmud Paşa atına binerek hisarın dibine geldi, İsmail Bey'i çağırttı. İsmail Bey hisar burcunun üzerine geldi. Aşağıdan Mahmud Paşa İsmail Bey'e "Hey beyim! Niçin kaçarsın? Bu vilayetin bütün halkı Kızıl Ahmed'in geldiğini duydular. Bu vilayet onu bey tanıdı. Gelen sİpahilere kendi mülkü ve tımarı yine verildi. Şimdi sen bu hisarda ne zamana kadar dayanabilirsin ki pa-
236
Günümüz dilinde: Osmanoğulları'nın Tarihi
dişahla çekişiyorsun? Bu şehrin limanını dahi aldılar." dedi. İsmail Bey Mahmud Paşa'ya "Ben padişahın beni ve oğlan larımı öldürmesinden korkuyorum." dedi. Mahmud Paşa "Haşa, padişahımızın böyle bir fikri yoktur." diye cevap verdi. Sözün kısası Mahmud Paşa, İsmail Bey'i kendisine ait ne kadar mal varsa fazlasıyla vereceklerine ve kendi ne yeri is terse orayı tırnar vereceklerine inandırdı. İsmail Bey de ina nıp ahitleşerek kabul etti. Paşa gelip hünkara durumu bil dirdi. Padişah da ordusuyla hareket edip hisarın karşısına yerleşti. İsmail Bey hisardan çıkıp hünkarın elini öpmek is tediyse de hünkar "Sen benim büyük kardeşimsin. Uygun
mudur ki benim elimi öpesin." dedi.
Sözün kısası, hünkar hisara girdi ve ne muradı varsa onu elde etti. Ondan sonra İsmail Bey Dürekani'ye gitti. Padişah da Kastamonu ve Ayafni hisariarına ve Sinop'a kendi kul larından koydu. Bütün vilayetin askeri toplandı, Kızıl Ah med'e kattılar.
SORU.- Hasan Bey, seferde kimin yanında yürüdü dersen, CEVAP.- Hünkar ona Bolu sancağını verdiğinden kendi
sancağıyla sefere katıldı.
Şiir
Bir iki gün olan cihana kanma Ziyandır sevgisi ziyana kalma
Senin adın filan söylenir ancak
O ancak bir sözdür filana kanma
Yalandır iddiası, güler yüzüne
Söyledikleri sırf yalandır, sözüne kanma
Şiir
Bildin mi dünya insanlara neyiedi ne etti Güldü yüzüne bir iki gün aldattı gitti
O hırs ve hevesten onu salıralara saldı
Gaflet tuzağını kurmuş idi hemen onu tuttu
237
Aşık Paşazade J Osmano!)ulları'nın Tarihi
Girdi bu cihan bağına bir gül almak için
Hançer gibi dikeni gör canına hattı
Her nesneyi kim kendinin sandı cihanda
Bir hayal imiş ancak, kalanı gitti
Aşıki hayal atma binme cihanda
Kim bindi ise gör onu sonunda ne etti
BÖLÜM 133
Bu bölüm İsmail Bey'in Dürekani'de (Devrekani) kendine ait olan şeyleri alıp hazırlığını yaptıktan sonra nereye gittiğini açıklar.
Bütün malını ve oğlanlarıyla kızlarını kendi davarlarına yükletti, veziri Şehabettin Ağa'yı ve bütün kullarını yanına alıp Bursa vilayetinde Yenişehir'e geldi. Zira Yenişehir'i ve İnegöl'ü ve Yarhisar'ı istemiş, hünkar da vermişti. İsmail
Bey de Yenişehir'e gelip yerleşti.
SORU.- Bu Karamanoğlu Ankara'ya geldi demiştin, daha sonra hiç anılmadı. Kendisi nereye gitti?
CEVAP.- Hünkara geldiğinde hünkar ona hilat giydirdi, babasının yanına gönderdi. Bir daha Karaman şeytanlığı or taya çıktı. Hünkar Koyluhisar (Koyılhisar) vilayetine gelin ce Karamanoğlu, İsmail Bey'e adam gönderdi. "Hey tekfur kulu! Geri dön, Yenişehir'e gitme. Osmanoğlu'nun fırsatını bulduk. Bu taraftan biz hareket edelim. Osmanoğlu'nu ara ya alıp sıkıştırarak işini bitirelim. Ben sana yardımcı olu rum. O taraftan da Hasan Bey'e haber gönderelim; o da ha reket etsin. Sen de tekrar kendi vilayetine git." dedi.
CEVAP.- İsmail Bey Karamanoğlu'na "Bu senin sözün Müslümanlığa sığmaz. Bu söze münafıklık derler. Bir gazi padişah gazaya gidiyor. Bizim onu yolundan alıkoymamız islama uygun düşmez. Özellikle de kendi kalelerinde o pa dişahların kulları oturuyorken ve hem memleketim, kendi kardeşim Ahmed'in elinde iken." dedi.
Bunun üzerine Karamanoğlu üzüldü ve şaşkına döndü.
238
Günümüz dilinde: Osmanoğulları'nın Tarihi
Şiir
Dediler ahmak ve mecnundur o kişi Ki iki şeye heves eder
Biri geçmiş ola giden gitmiştir
Biri gerçekleşmeyeceği durmaz umar
BÖLÜM 1 3 4
Mehmed Han Gazi, Koyluhisar'ı ne şekilde fethetti ve hem ne olmuş idi?
Sultan Mehmed Koyluhisar'a varmadan onun bir Hüseyin Bey derler bir beyi var idi. Onu Uzun Hasan almadan, o Hüseyin Bey bir gün av için salıraya çıkmış idi. Ansızın Uzun Hasan bunu salırada yakalamış, hisarına götürmüş. Çaresiz Hüseyin Bey de hisarını teslim etmiş.
Hünkar Uzun Hasan'ın Koyluhisar'ı aldığını işitince Ru meli Beylerbeyi Hamza Bey'e leşker verdi, azab askerini de gönderdi ve "Koyluhisar'ın üzerine var, hisarı fethetmek için gayretini göster." diye buyurdu. "Eğer fetholmayacak olursa vilayetteki köylerini vur, yık ve yak ki nice zamanlar marnur olmasın." dedi.
Hamza Bey bu buyruğu hünkardan işitince leşker topla yıp hisarın üzerine vardı. Bir nice gün acayip cenkler oldu. Sonunda gördüler ki hisar fetholmayacak, halk da oturmak ta, hisarı bıraktılar, vilayeti talan ettiler. Azablar bir Ermeni köyüne vardılar; bir nice Ermeni karısıyla yaşlısını buldu lar, yağmaladılar. Bu karılada yaşlılara nameşru işler yaptı lar. Bu azab taifesi büyük suçlar işlerlermiş. Sonunda Erme ni keşişleri varırlar, Uzun Hasan'a şikayet ederler. "Evvelki beyimiz zamanında bunun gibi murdarlıklar olmazdı, hem padişahımız daha da zayıftı. Şimdi senin gibi azemetli padi şah zamanında kanianınıza ve ihtiyarlarımıza bunun gibi kötü işler vaki oldu." dediler.
Vilayetin halkını vurduktan sora Hamza Bey kendi vila yetine döndü ve bu hadisenin üzerinden bir nice yıl geçti.
Sultan Mehmed Han Gazi, Sinop vilayetine varıp fethet-
239
Aşık Paşazade 1 Osmanoöulları'nın Tarihi
tikten sonra Koyluhisar'ın üzerine hücum etti. Her taraftan toplar kuruldu. Birkaç top hisara isabet ettiğinde hisar hal kının aklı şaştı. Hisarı teslim ettiler. Padişah emretti, hisarı zapt edip içine kendi askerlerinden koydular.
SORU.- Ey derviş! Bu azab askerleri bu gibi nameşru iş leri niçin ettiler, bu Osmanoğlu'nun askerine yakışmaz, derlerse sen ne dersin?
CEVAP.- Bu Osmanoğlu'nun askeri kısım kısımdır. Yani o asker on iki sınıftır. Her biri bir kavme mahsustur. Bu azablar bir vilayete vardıklarında padişahın parasıyla oraya vardıklarından bunlara yasak yoktur. Bir yere vardıkların da padişahlarına hile ve kötülük eden kavme dilediklerince kötülük yaparlar, Osmanoğlu'nun geldiği memleket padi şaha boyun eğsin diye.
Şiir
Cihanda ne olmuştur ki onu Göz görmemiş kulak işitmemiştir
Bir insan ki iyi kötü her şeyi işler
Ne olur o ki insan gelmemiştir
Kötülük eden hayvandan da aşağı denildi "Daha da sapkın"* mı olmamıştır
Ve hem bil bu azab ne güruhtur
Nice aylar yüzünü yıkamamıştır
BÖLÜM 135
Bu bölüm Sultan Mehmed Han Gazi'nin Trabzon'a ne şekilde vardığını ve nasıl fethettiğini açıklar.
Padişah Koyluhisar'ı fethedince Erzincan tarafına yürüdü. Uzun Hasan, Çemişkezek Beyi Şeyh Kürt Hasan'ı anasıyla birlikte Sultan Mehmed Han'a elçi olarak gönderdi. Bulgar
* Kuran-ı Kerim'in katirierden bahseden A'raf suresi 179. ayetinden alınmadır.
240
'
,.
Günümüz dilinde: Osmanogulları'nın Tarihi
Dağı yakınında padişahla buluştular. Annesi güzel hediye ler getirmişti. Padişah hediyelerini kabul etti ve saygı gös terdi. Uzun Hasan'ın anası Sara Hatun'u ana edindi ve Kürt Şeyh Hasan'a baba dedi. Bu ikisini alıp Trabzon'a birlikte gitti. Bulgar Dağı'na çıktılar, Trabzon'a indiler. Padişah o dağın çoğunu yaya yürüdü.
Sözün kısası Trabzon'un üzerine indiler. Bu Uzun Ha san'ın anası beraberinde indi. Sara HatunSultanMehmed'e döndü ve "Hey oğul! Bu Trabzon için bunca zahmetler ni çin çekersin?" dedi. Padişah da "Ana! Benim bu çektiğim zahmetler din yolundadır ki iman ve tasdik ettiğimiz kıya met gününde utananlardan olmayalım. Zira bizim elimizde İslam kılıcı vardır. Eğer biz bu zahmetlere katlanmazsak bi ze gazi demek layık olmaz." dedi.
HisarınüzerineindiklerindeSaraHatunTrabzon'u hü.nkar dan istedi ve "Bu benim gelinime aittir." dedi. Hünkar da bu na hiç cevap vermedi Sinop'taki gemiler gelinceye değin. Ge miler gelince karadan ve denizden harbebaşladılar. Hisardan aman dilediler, ama aman verilmedi zorla fetholundu.
Trabzon alındığında padişaha layık olan şeyleripadişahın hazinesine kattılar, tekfurunu beylerini ve nice seçkin adamlanıngemilerekoydular. Gaziler de vilayetin niceyer leriniyağmalamış veganimetleralmışlardı. Bu hisardan alı nan ganimetierden Hasan Bey'in anasına dahi hayli nesne ler verdi, onu saygıyla geri vilayetine gönderdiler.
Padişah daha önce fethettiği her hisarda yaphğını Trab zon'da da yaph. İçinde mescit ve medrese yapıldı. Başka yerlerden Müslümanların evlerini sürüp getirdiler ve bu boş kalan kafirlerin evlerini gelen müslümanlara mülküyle verdiler. Hisarı sağlamlaşhrdılar.
Padişah ondan sonra gelip Sonsa'ya çıkdı. Kızıl Ahmed'e Rumeli'nden hmar verdi. Kastamonu vilayetini de kendi adamlarına verdi. KızılAhmed hünkardan izin istedi. "Vara yım Bolu'dan evimi toplayıp getireyim. Devletli hünkar ge lince hünkarla birlikte Rumeli'ne geçeyim." dedi. İzin verdi ler, Bolu'ya geldi. Sadece bir gün ve gece kaldı. Gece Kara man yoluna düştü. Karaman'a vardı. Karamanoğlu harçlık
241