Добавил:
Upload Опубликованный материал нарушает ваши авторские права? Сообщите нам.
Вуз: Предмет: Файл:
uchebnik_tureckogo_Kuznecov.doc
Скачиваний:
73
Добавлен:
11.02.2016
Размер:
3.36 Mб
Скачать

1. Aşağıdaki cümleleri analize ettikten sonra Rusça'ya çeviriniz:

1. Biz şimdi böyle düşünüyoruz, o zaman ise başka türlü düşünüyorduk. 2. Dün saat altıda odamda oturuyor, teyzeme mektup yazıyordum. Birdenbire kapı çalındı. 3. Küçük kardeşim derslerine iyi çalışmıyordu. Onun için bir gün babam kendisini yanma çağırdı, birkaç sert söz söyledi. 4. Köyümüzden Karlıköye kadar iki saatlık yol vardır. Gece iniyordu. Köye geceyarısından önce varmak için hızlı (= sıkı) yürüyorduk. Yan yolda birden yağmura tutulduk. 5. Bakırköyden şehre kadar uzun bir yol vardır. Yağmur yağıyordu. Yürüdük yürüdük. Belki bir saat, belki de daha fazla yürüdük. Nihayet uzakta Yedıkule göründü. 6. Bu kış tiyatrolara filân hiç girmiyordum. Zaten vaktim de yoktu. Akşamları evde kalıyor, ders kitapları okuyordum. Fakat günlerden bir gün İhsan adında bir dostum bana uğradı. «Haydi, dedi, tiyatroya gidelim. «Karmen» için birkaç biletim var». Ben de «Kabulüm», dedim. Kalktım gittim... 7. Bu kış tiyatrolara filân hiç gitmedim. — Peki, akşamlan ne yaptın? — Öğrenciyim ya! Ders hazırladım, kitap okudum filan falan... Sözün kısası gece gündüz çalıştım. 8. Epey vakit aynı odada yaşadık. Onunla pek iyi geçiniyorduk. Fakat bir gün arkadaşım başka bir bölgeye gönderildi. Attık birbirimizi görmüyorduk.

2. Сделайте условный перевод: укажите форму (-yordu или -di), ко­ торую необходимо использовать при переводе выделенных глаго­ лов:

1. Мимо двери, сильно стуча ногами и звеня посудой, то и дело пробегали лакеи. В самой же читальне царила глубокая

тишина. «Здесь, кажется, поудобней будет!»— вдруг послы­шался низкий придушенный голос. (Ч. ). 2. Старик бежал за ним и громко плакал; плач его дрожал и прерывался от бега... (Дост. ). 3. Чего мести? Я мел сегодня. (Гонч. ). 4. Письма ге­нералу он не написал. Думал, думал и никак не выдумал это­го письма. (Ч. ). 5. В конце 1811 года, в эпоху нам достопамят­ную, жил в своем поместье Ненародове добрый Гаврила Гав­рилович Р. (П. ). 6. Они боролись несколько минут, наконец рыжий мальчик одолел. (П. ). 7. В читальне поднялся невооб­разимый шум. Евстрат Спиридонович, красный, как рак, кри­чал, стуча ногами. Жестяков кричал. Кричали все интелли­генты, но голоса всех их покрывал низкий, густой, придушен­ный бас мужчины в маске. (Ч. ). 8. Я решил, что он шутит. Но он не шутил. (Кав. ).

3. Замените многоточия нужной глагольной формой(-уordu или -dı)1:

  1. Ertesi sabah gene, birçok sabahlar gibi, (çalar) saatin sesiyle erken kalktı... Kapı önünde dur... (Karısı) derin derin uyu... Karısının iri yeşil gözlerini hatırla... (Orhan Kemal. Suçlu. )

  2. Çakmak (огниво) nerede? — Ben ne bileyim?— Sen al... Ver şu çakmağı. — Alm... vallahi... —Ey sen alm..., ben de alm..., ecinniler mi (gelip) al... ? — Bilmem. — Ben senden bu çakmağı çıkarırım. (Ömer Seyfettin. Çakmak). 3. Çay fincanını Misis Hopkinz'e uzattı. Bir zaman hepsi çay iç... Kimse konuşm... Nihayet Kanarya gene Rabiaya dön... (Halide Edip. Sinekli Bakkal). 4. Konuştular... O günden itibaren ortaklığa (= beraber iş görmeğe) karar verdiler... Ertesi sabah pazarda hayvanları beraber sat... Mollanınkiler (=Mollanın hayvanları) daha genç, (daha dinç) dur... (Ö. Seyf. Külah. ) 5. Biraz sonra, tam yirmi yaşında sporcu bir genç gibi yemeğe başladım. Ye..., ye..., ye... (Ö. S., Baharın tesiri) 6. Şimdi kız ihtiyarı öyle seviyor (muş ki... ) Sıddık zadenin yüzüne bile bakmıyor(muş).

Соседние файлы в предмете [НЕСОРТИРОВАННОЕ]