Добавил:
Upload Опубликованный материал нарушает ваши авторские права? Сообщите нам.
Вуз: Предмет: Файл:
uchebnik_tureckogo_Kuznecov.doc
Скачиваний:
73
Добавлен:
11.02.2016
Размер:
3.36 Mб
Скачать

7. Aşağıdaki tümceleri analize ettikten sonra Rusça'ya çevirin:

l. Babası 1897 senesinde doğmuş. 1907 senesinde ilk okulun üç sınıfını bitirdikten sonra çalışmaya başlamış. 2. Hangi Emine o, bakayım? — Canım, belki işitmişsindir, bizim küçük İsmail almak istiyordu. (Y. Kadri). 3. Yahu biz yanlış gelmişiz dedi (A. N. ) 4.... gittim, bir de baktım ki ölmüş. (Ö. Seyf. )-5. Kızma elmasım... Acıkmışsındır diye (O. K. ) Meğer, senelerce onu anlamaktan ne kadar uzak kalmışım! (Y. K. ). 7. Demek ki yanılmışım. 8. Biliyor musun senin tanıdığın Moskova'ya gelmiş. — Size bunu kim söyledi? — Bizim İskender iki gün evvel bir sinemada kendisiyle görüşmüş. 9. Fizikte okumuşsunuzdur ya, tabiatta hiç bir şey yok olmaz. (A. Nesin) 10. Fakat... şu cümleyi, benini gibi o arkadaşlar da unutmamışlardır sanırım: (T. Gürkay) 11. Açlık, hastalık ve kimsesizlik bunların etrafını çevirmiştir. (Y. Kadri) 12. Çok yorulmuşsunuzdur. Şu kanapeye yatın da biraz dinlenin. 13. K.: Yorulmuşum fena halde... (N. Hikmet). 14. Üfff.. Yoruldum.. (N. H. ). 15.... üç aydanberi bana... aynı oyunu oynuyorsunuz. Şimdi İlk defa olarak sizden hesap sormağa gelmişim (Y. K. ). 16. Belki de ölmüşümdür(A. N. ). 17. Az şeyler çekmemişsin

sen, küçük!... dedi, fakat her şey geçer. Her şey unutulur. (S. Ali). 18. Ben Süleyman Bey'le konuştum.... Çalış dedi. Ekrem Ceyhun'la da konuşmuş.... Memleket hepimizin demiş. Bana da aynı şeyi söyledi. (E. Çölaşan). 19. Eh, mademki benim gözlerimde öyle bir şeyler okumuşsun, haydi öyle olsun. Beni bırak da senin numara meselesini anlat bakalım, (gaz. ). 20. «Yalnız şurası biliniyor ki Murkin Blistanov'la tanıştıktan sonra iki hafta hastanede yatmış». (Çehof).

8. Замените многоточия требуемыми по смыслу глагольными фор­мами:

1. Baban kim be?—Hatıl oğlu Ehmetağa. — Tanımıyorum ben, - O sizi tanıyor efendim.... Ona büyük bir iyilik et... — Ne iyilik et... m? — Koyunlarını kurtar1..., efendim.... —Ne vakit? — Dün gece.... — Nerede? — Rüyasında2 efendim. (Ö. S. Nasıl kurtarmış). 2.... her halde kendisi de hatâsını (=yanlışını) anla... dedim. İki gözüm, siz çok yer gezip çok şey gör.. ama, bizim de tecrübemiz fazla. (S. Ali. İçimizdeki Şeytan. ). 3.... Bayar salona daima önce getiril... götürül... Bayar salona başı hafifçe kalkık olarak gir... ve yerine oturduktan sonra da dinleyici sıralarını seyret... (Türkiye Yıllığı, 1962). 4. «Ne var bu mektupta!» diye sordu. «Bilmiyorum, postaya atmak için Bedri bey verdi dedim». O zaman zarfın3 üstünü oku... «Peki, peki. Hadi git, bir daha böyle postaya mektup filân götürme!» De... Sonra mektubu üçüncü sınıftan Enver'le yolla... (İç. Şeyt. ) 5. Şişman, kısa boylu bir adam kahkahalarla gülüyor, «Mutlaka benim oğlan yap... Nerede benim oğlan?» diye söyleniyordu. (A. Nesin). 6. Bu şişman zat (=adam) kim?... —Hangisi? Viski içen mi? — Hayır Öbürü... — Soğuk et yiyor hani... — Onun arkasında, elini uzat... — Haaa... Bilmem, hep görürüm ama... (A. N. ) 7. Bina muhteşem (= mükemmel)... İnsanlar da tertemiz (=çok temiz) giyin... (M. Z. Sertel). 8. N'oluyor? dedi. —

1 kurtarmak—спасти 2 rüya — сон 3 zarf— конверт

Uyu... m galiba. (A. N). 9. Adam — «Ben şuradan çıkabilsem» dedi. — Neden? — de... m. — «Yanlış gel... m» (A. N. Okul — Aile birliği) 10. en zeki (akıllı) talebemdiniz diye düşünüyordum. Bunda da yanıl... m (N. H. )

9. Aşağıdaki tümceleri Rusça'dan Türkçe'ye çeviriniz: l. Оказывается, он не ездил в Измир, так как у него заболел отец. 2. Вчера мы посетили Музей революции. Там мы виде­ли много интересного. 3. Оказывается, его старшая сестра тоже закончила институт иностранных языков. 4. После того, как я вышел из дома, ко мне пришел мой товарищ. Он ждал меня полтора часа (и даже сыграл в шахматы с моей сестрой), а затем ушел. 5. Мы с ним не виделись более трех лет. За это время он, оказывается, побывал (посетил) в Турции, Иране и еще в нескольких странах. 6. Говорят, этот человек написал интересный роман. 7. В нашем городе построено несколько средних школ и дворец культуры. 8. Давай сходим, навестим профессора. (Последнее время ему, кажется, нездоровилось. ) К тому же, он сейчас остался один. Вся его семья, говорят, отправилась в Крым. 9. Нет, рассказ «Канал» написан не Оме­ром Сейфетдином, а Сабахаттином Али. 10. Мы с утра ниче­го не ели. Пойдемте-ка в столовую. 11. Вы, безусловно, уже прочитали: концерт состоится через неделю. 12. Я, правду сказать, удивился; он до сих пор этого не понял.

ЧИСЛИТЕЛЬНЫЕ (sayı; sayı önadı)

Числительные разделительные (üleştirme/dağıtma

sayısı), соответствующие русским «по одному», «по два» и т. д., образуются посредством четырехвариантного аффикса -ar (-er) (после согласных основ), -şar(-şer) (после гласных основ).

ПРИМЕРЫ: birer — по одному; ikişer — по два; üçer— по три;

dörder — по четыре; beşer —по пять; altışar — по шесть;

onar — по десять;

yirmişer — по двадцать;

yirmi yedişer — по двадцать семь;

sekiz(er) yüz yirmi dokuzar

- по восемьсот двадцать девять; yarımşar —по половине; birer buçuk — по полтора; Yarımşar (ikişer buçuk, üçer)elma yedik.

— Мы съели по половине (по два с половиной, по три) яблока.

В позиции обстоятельства образа действия числительные разделительные обычно употребляются в удвоенном виде.

ПРИМЕР: Sporcular salona (nasıl?) ikişer ikişer girdiler.

— Спортсмены вошли в зал (как?) — по двое.

Аффикс -ar может присоединяться к количественным на­речиям kaç, az, çok: kaçar — «по скольку?», azar azar — «понемногу», çoğar —«помногу».

Числительные множественные (toplama sayısı), ука­зывающие на неопределенную множественность, образуются от числительных, оканчивающихся на нули, с помощью сложного аффикса -larca, -lerce: onlarca—десятки, yüzlerce — сотни.

ПРИМЕР: Sokaklara binlerce insan çıktı.

— На улицы вышли тысячи людей.

По этому же типу образуются такие слова, как; saatlerce— часами, günlerce—днями, haftalarca—неделями, defalarca — много раз и т. п.

Числительные дробные (kesir sayı) (дроби и процен­ты) выражаются конструкцией, состоящей из двух чисел. Пер­вое число (в местном падеже) обозначает знаменатель дро­би, второе основном падеже) — числитель.

ПРИМЕРЫ: ikide bir одна вторая (1/2); очень часто: beşte üç — три пятых (3/5),

yüzde beş—пять сотых (5/100) или пять процентов (%5). Türkiye nüfusunun yüzde sekseni (%80-i)

— 80% населения Турции.

При чтении смешанных десятичных дробей использует­ся слово virgül «запятая».

ПРИМЕРЫ: üç virgül yedi diye okunur — 3, 7;

on dokuz virgül doksan beş diye okunur— 19, 95.

ÇALIŞTIRMALAR

Соседние файлы в предмете [НЕСОРТИРОВАННОЕ]